Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/28614
Karar No: 2018/6356
Karar Tarihi: 12.03.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/28614 Esas 2018/6356 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/28614 E.  ,  2018/6356 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkili davacının 01.04.2003-31.03.2014 tarihleri arasında davalı Kuyucak Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı nezdinde koruma bekçisi olarak görev yaptığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının kurum başkanına ilişkin olarak cep telefonu ile kayıt yapmak suretiyle asılsız iddialarla şeref ve haysiyet kırıcı beyanlarda bulunduğu gerekçesiyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2.Taraflar arasında davacının fazla mesai alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Somut olayda, Mahkemece, davacının kışın 06:00-18:00, yazın 08:00-20:00 saatleri arasında olmak üzere çalışma süresi boyunca haftada 11 saat çalıştığı kabul edilmiştir. Ancak davacı, tanık olarak dinlendiği Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/239 esas sayılı dosyasındaki beyanında çalışma saatlerinin kışın 07:00-17:00,17:30, yazın 07:00 akşam 19:00 olduğunu beyan etmiştir. Aynı işyerine ilişkin Dairemizin 2013/35437 ve 2014/6988 esas sayılı emsal nitelikteki dosyaları hasat dönemi belirlenerek fazla çalışma alacağının hesaplanması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Dolayısıyla işbu dosya bakımından da, hasat dönemi belirlenmek ve davacının tanık olarak dinlendiği dosyadaki belirttiği çalışma saatleri esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır. HMK"nın 319. maddesinde ise “İddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar.” denilmek suretiyle iddia ve savunmayı genişletme yasağı, HMK"nın 141. maddesinin 2. fıkrasında da ; “İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." denilmek suretiyle iddia ve savunmayı genişletme yasağının istisnaları açıklanılmıştır.
    Somut olayda davacı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, genel tatil ve bayram tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı tarafından talep edilmemesine rağmen, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yıllık ücretli izne hak kazandığı gerekçesiyle ilgili alacak bakımından da hesaplama yapılmış olup, davacı tarafından bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah yapılmış, Mahkemece yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davacı vekilinin ıslah dilekçesi esas alınmak suretiyle dava dilekçesinde belirtilen talepler aşılmak suretiyle yıllık ücretli izin yönünden de yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de, davacı ıslah dilekçesinde yıllık izin ücreti alacağı olarak 5.250,00 TL talep etmiş iken, talebin aşılmak suretiyle 5.250,15 TL üzerinden hüküm kurulması da hatalıdır.
    4. Davacı dava dilekçesinde 1.500,00 TL ihbar tazminatı talep etmiş olup, ıslah dilekçesinde bu miktarı 2.034,00 TL"ye artırmıştır. Mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırılık oluşturacak şekilde ihbar tazminatının 2.034,66 TL şeklinde hüküm altına alınması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi