20. Hukuk Dairesi 2016/9583 E. , 2018/5752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...... köyü 118 ada 402, 140 ada 331 ve 153 ada 159 parsel sayılı sırasıyla 365848.36 m², 74613.8 m² ve 5254,28 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, ham toprak niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir.
Davacılar, taşınmazlar içinde kalan tahminen 7000 m² ve 30000 m² yüzölçümündeki babalarından intikal eden zilyet ve tasarruflarında bulunan yerleri olduğu iddiasıyla dava açmışlardır.
Mahkemece, davaların kısmen kabulüne ve dava konusu 118 ada 402 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (A3) ile gösterilen 5278.919 m² bölümün ..., (A1)= 12240.329 m² ve (A4)= 1394.779 m² bölümlerinin ..., (A2)= 4928,988 m² ve (A5)= 3454,012 m² bölümlerinin ... adlarına tapuya tesciline, kalan 33 Hektar 8551.323 m² ile 140 ada 331 sayılı parselin tespit gibi ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından, 402 sayılı parselin (A1, A2, A3, A4 ve A5) bölümlerine yönelik olarak temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01.03.2010 gün ve 2009/20147 E. - 2010/2433 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında: ""Dava konusu taşınmazlar, genel arazi kadastrosunda ham toprak niteliği ile ... adına tespit edilmiş, davacıların zilyetliğe dayanarak ayrı ayrı açtıkları davalar birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan keşifte dinlenen ziraat bilirkişi raporunda 118 ada 402 sayılı parselin (A1, A2) bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde olup, üzerinde kavak ağaçlarının olduğu, (A11) ve (A22) bölümlerinin % 30-40 yüksek eğimli tarımsal faaliyetin yapılmadığı, üzerlerinde öbek öbek meşe ağaçları olduğu açıklanmışsa da, (A11) ve (A22) bölümleri krokide gösterilmemiştir. Mahkemece; fen bilirkişi ............ Sayıt"ın 19.11.2008 tarihli rapor ve krokisinde 118 ada 402 sayılı parselin (A1), (A2), (A3), (A4) ve (A5) bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde olup, davacılar yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle bu bölümler yönünden davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki;
Hükme dayanak alınan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazların kısmen eğimlerinin % 30-40 olup, üzerlerinde öbek öbek meşe ağaçları bulunduğu bildirildiği halde, yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı, ayrıca resmi belgelere göre taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı araştırılmamış, taşınmazların güneyden geçen dereden kazanılıp kazanılmadığı yönünden Jeoloji mühendisi dinlenmemiştir. Ayrıca, davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandıkları halde davacılardan zilyetlik tanıkları sorulup taşınmaz başında dinlenmemiş, varsa komşu parsel kayıtlarının getirtilerek yerel bilirkişi ve tutanak bilirkişilerinin sözleri denetlenmemiştir.
Mahkemece, yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı sorulmalı, yapılmış ise orman kadastrosuna ait harita ve tutanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; Diğer taraftan; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne, 153 ada 159 parsel sayılı taşınmazın vazgeçme nedeniyle tespit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 140 ada 331 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına; 118 ada 402 parselin tespitinin kısmen iptali ile 12/04/2014 ve bila tarihli fen bilirkişi heyet raporuna göre, haritada (A1) ve (A4) harfi ile gösterilen 12240,329 m² ve 1394,779 m² kısmın davacı ... adına, (A3) harfi ile gösterilen 5278,919 m²"lik kısmın davacı ... adına ve (A2) ve (A5) harfi ile gösterilen 4928,988 m²" kısmın ve 3554,012 m² kısmın ...... Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/03/2015 gün ve 2015/52 E. - 90 K. sayılı veraset ilâmında belirtilen hisseler oranında ... mirasçıları adına ayrı birer parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA 18/09/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.