Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8211
Karar No: 2021/3028
Karar Tarihi: 22.03.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/8211 Esas 2021/3028 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/8211 E.  ,  2021/3028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    BİRLEŞEN ANKARA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2014/39 ESAS SAYILI DOSYASI


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekilleri tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 23/03/2021 tarihinde asıl ve birleşen dosyada davacı vekili Av. ... ile asıl ve birleşen dosyada davalılar vekili Av. ... ile diğer davalı ... vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalılar ile dava dışı ... şirketi ve ... arasında davalılara ait Muğla İli ... İlçesi ... Köyü ... Çifliği mevkiinde kain bulunan 115 ada 576, 577, 579, 580, 581 parselde kayıtlı toplam 1.635.000.m2 ile 606 parselde kayıtlı 525.000.m2 miktarındaki tarla vasfındaki taşınmazlara yönelik konut, sosyal tesisler, turizm ve konaklama tesisleri, park, spor, golf alanları v.s. gibi rekreaktif işlev alanları oluşturmak için 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli nazım imar uygulama ve parselasyon planlarının yapılıp onaylatılmasına müteakip tapu işlemlerinin yapılması ve imar sonrası oluşan parsellerin pazarlanması ve satışı için organizasyonların yapılması hususunda 10.09.2005 tarihli protokolün düzenlendiğini, protokolde taraf olan ..." ın tüm haklarını 18.11.2006 tarihli ek protokol ile kendisine devrettiğini, davalılar ve dava dışı ... şirketi temsilcilerinin katılımlarıyla ... Emlak .... Turz. İnş. Ltd. Şti." nin kurulduğunu, dava dışı ... şirketi tarafından 1/25000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının hazırlanıp onaylatıldığını, 1/1000 ölçekli planın onay için Belediyeye sunulduğunu, davalılardan ..."nın 10.08.2007 tarihinde dava dışı ... şirketi yetkililerini verdikleri vekaletten azlettiğini böylece dava dışı ... şirketinin protokol doğrultusunda işlemleri bitirmesinin engellendiğini, 05.02.2008 tarihinde gönderdiği ihtarname ile bazı taşınmazları satınması için sunulan tekliflerin davalılara iletilmesine rağmen davalıların kötüniyetli olarak kendisini devre dışı bırakarak 11.04.2008 tarihinde 606 parselde kayıtlı taşınmazı toplam 20.584.130.00.TL"ya sattıklarını, arsa bedeli olarak 6.825.000.00.TL"nın tenzilinden sonra bakiye kalan 13.756.130.00.TL"nın kar olduğunu ve elde edilen kardan protokol gereğince % 25"i olan 3.439.033.00.TL"nın kendi payı olduğunu ayrıca davalıların diğer taşınmazları da kendilerini devre dışı bırakarak satacaklarının duyumunu aldıklarını ileri sürerek davalıların protokolden doğan yükümlülüklerini ihlal etmelerinden dolayı sözleşmede hüküm altına alınan tüm parsellerdeki toplam alacağı olan 28.450.160 USD den şimdilik 20.000.USD"nın yabancı paraya uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili etmiş, birleşen davası ile de; Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkesinin 2008/267 esas sayılı dosyası ile açtıkları davanın kabul edildiğini, davalıların sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemelerinden dolayı sözleşmede hüküm altına alınan tüm parsellerdeki toplam alacağı 28.450.160 USD nIn yabancı paraya uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemenin, davanın kabulü ile, 20.000 USD"nin ödeme günündeki TC Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair kararının davalılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 23.12.2015 tarih, 2014/43359 Esas, 2015/37688 Karar Sayılı ilamı hükmün bozulmasanı karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında asıl davada, davanın kabulü ile, 20.000 USD"nin ödeme günündeki TC Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, dava konusu alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa"nın 4/A maddesi gereğince Devlet Bankalarının USD üzerinden açılmış bir yıllık mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizin yürütülmesine, birleşen Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/39 esas sayılı dosyasında davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, Kabule göre, 2.488.413,75 Amerikan Dolarının ödeme günündeki TC Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, dava konusu alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa"nın 4/A maddesi gereğince Devlet Bankalarının USD üzerinden açılmış bir yıllık mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizin yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Asıl dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, karar verilmiştir.
    2-Birleşen dava yönünde yapılan temyiz incelemesinde; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 23.12.2015 tarih, 2014/43359 Esas, 2015/37688 Karar Sayılı ilamı ile " Mahkemenin, Davalılar ve dava dışı ... şirketi ile ... arasında imzalanan 10.09.2005 tarihli protokol ile davacı ile dava dışı ... arasında imzalanan ek protokolün geçerli olduğu, dava dışı ... şirketi tarafından 1/25000 ve 1/5000 ölçekli çevre ve nazım imar planlarının hazırlanıp onaylatıldığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının hazırlanıp Belediyeye onay için sunulduğu, dava dışı yüklenici firma olan ... şirket yetkililerinin 10.08.2007 tarihinde davalı ... tarafından azledildiği ve dava dışı ... şirketi tarafından davalılar aleyhine Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi" nin 2008/260 Esas sayılı dava dosyasında haksız fesih nedeniyle iş bedeli ve kar payı davası açtığı ve davalıların temerrüde düşürüldüğü, protokol gereğince 1. ayak olan eser sözleşmesi bölümünün yüklenici ... şirketi tarafından tamamlanmasının davalılar tarafından ortadan kaldırıldığı, eldeki davada davacının edimi şarta bağlı ise de, davalıların dava dışı ... şirketi ile olan bölümün ifa olanağını ortadan kaldırılmaları nedeniyle sözleşmenin ikinci ayağı olan davacının görevinin engellendiği bu engellemede davalıların kötüniyetli olduğu, Borçlar Kanunu gereğince taliki şartın gerçekleşmesi dürüstlük kuralına aykırı olarak engellendiğinden şartın gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerektiği, protokol gereğince taşınmazların organizasyonu ve pazarlanmasını üstlenen davacının davaya konu taşınmazlardan 606 parsel sayılı taşınmazın tanıtımını yapmasına ve değişik kişilerden fiyat teklifi almasına rağmen davalıların davacıyı devre dışı bırakarak 606 parsel sayılı taşınmazı toplam 20.581.130.TL"ya 11.04.2008 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye sattıkları böylece davacının en azından 606 parsel sayılı taşınmazın şatışından elde edilen kardan 10.09.2005 tarihli protokol hükümleri gereğince payını almayı hak kazandığı gerekçesi yerindedir. Usul ve yasalara uygundur. Ancak mahkemece, dosyada mevcut bilirkişi heyet raporlarında belirtilen miktarların davacının kısmi talebinin çok üzerinde bulunduğu, miktarın açılacak ek davada tartışılmasının mümkün olduğu gerekçesi ile davacının talep edebileceği kar payının net olarak belirlenmemesi, müphem bırakılması doğru değildir. Hakim, uyuşmazlığı çözmekle yükümlüdür. Eksik inceleme ile müphem şekilde hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, davacının en azından 606 parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilen kardan payını almaya hak kazandığı yönündeki gerekçenin davacı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle kar payı yönünden sadece 606 parsel yönünden hesaplama yapılması gerektiği hususunun davalılar yönünden de usuli kazanılmış hak durumu oluşturduğu dikkate alınarak alanında uzman yeni bilirkişi heyetinden sadece 606 parsel sayılı taşınmazın satışından dolayı elde edilen kardan 10.09.2005 tarihli protokol hükümleri gereğince davacının alması gereken payın net olarak gerekçeli, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken..." şeklinde hükmün bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında birleştirilen Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/39 Esas sayılı dava dosyasında mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. HMK 303 maddesinde " Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder..." şeklinde düzenleme yer almaktadır. Davacı birleşen davasında, davalıların sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemelerinden dolayı sözleşmede hüküm altına alınan tüm parsellerdeki toplam alacağının tahsilini istemiş olup Yargıtay bozma ilamında sözleşmede yer alan davacının dava konusu ettiği diğer 5 parsel yönünden davacının herhangi bir talepte bulunamayacağı yönünde oluşmuş müktesep hak da yoktur. Bu durumda bu parseller yönünden de tarafların tüm dellileri toplanıp, iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli inceleme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken davacının tüm talepleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan gerekçesiz bir şekilde davanın kısmen reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle asıl dava da hükmün ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    asıl dosyada 4,90 TL bakiye temyiz harcının davacıya yükletilmesine, asıl dosyada 1.762,40 TL bakiye harcın mahallinde davalılardan alınmasına, birleşen dosyada peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 254.126,00 TL yatırılan harcın bir. dosyada davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Asıl davada, davacılar 115 ada 576, 577, 579, 580, 581 parselde kayıtlı 1.635,000 m² ile 606 parselde kayıtlı 525,000 m² miktarındaki taşınmazlara yönelik 10.09.2005 tarihli protokol gereğince %25"i olan 3.439,033 TL"nin kendi payları olduğu gerekçesiyle protokolden doğan yükümlülüklerini ihlal etmelerinden dolayı şimdilik 20.000 USD"nin tahsili istemiyle eldeki davayı açmışlardır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu 19.09.2013 tarihli karar ile davanın kabulüne, 20.000 USD"nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş olup mahkemenin gerekçesinde davanın sadece 606 parsel yönünden kabul edildiği vurgulanmış diğer parseller yönünden hüküm kurulmamıştır.
    Mahkemenin vermiş olduğu karar davacı tarafça temyiz edilmemiş olup davacı taraf yönünden kesin hüküm oluşturmuştur.
    Mahkemenin verdiği kararın davalı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 23.12.2015 tarih ve 2014/43359 E. 2015/37688 K. nolu bozma ilamının gerekçesinde "mahkemece, davacının en azından 606 parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilen kârdan payını almaya hak kazandığı yönündeki gerekçenin davacı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle kâr payı yönünden sadece 606 parsel yönünden hesaplama yapılması gerektiği hususunun davalılar yönünden de usuli kazanılmış hak durumu oluşturduğu dikkate alınarak alanında uzman yeni bilirkişi heyetinden sadece 606 parsel sayılı taşınmazın satışından dolayı elde edilen kârdan 10.09.2005 tarihli protokol hükümleri gereğince davacının alması gereken payın net olarak gerekçeli, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken" gerekçesiyle bozulmuş olup mahkemece bozma ilamına uyulmakla davalılar yönünden usuli müktesep hak oluşmuştur.
    Davalılar yönünden usuli müktesep hak oluşması nedeniyle birleşen davada sadece 606 parsel yönünden hüküm kurulması, diğer parseller yönünden davanın reddedilmesi doğru olup kararın onanması gerektiği görüşünde olduğundan sayın çoğunluğun bozma yönündeki gerekçesine katılmıyorum.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi