Mahkeme : ... Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

Dosya incelendi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanığın atılı suçlamayı ve olay tutanağı içeriğini kabul etmemesi karşısında; 12/09/2011 tarihli olay tutanağını düzenleyen kolluk görevlilerinden vicdani kanı oluşturacak sayıda tutanak tanığının dinlenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerekir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Buna göre, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına ilişkin ... Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından çıkarılan davetiyenin sanığın 12.04.2012 günü alınan savunmasında belirttiği bilinen en son adresi yerine anılan yasal düzenlemeye uyulmadan doğrudan mernis adresi olan “... Mah. 3760 Sok. No:26 ...” adresine tebliğe çıkarıldığı, sanığın adresten taşındığı belirtilerek iade edildiği, bunun üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı görülmüş olup yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.