3. Hukuk Dairesi 2014/10628 E. , 2015/5888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KEMER 2. ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2013/119-2014/37
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davada; ziynet ve kişisel eşyaların davalı kocadan tahsili talep edilmiş, mahkemece; eldeki davanın davacısının (Meral"in), koca tarafından açılan boşanma davasının yargılaması sırasında, davalı sıfatıyla verdiği 04.12.2006 tarihli beyan dilekçesinde, ziynet ve sandık içi eşyası talebinde bulunduğu, ancak usulüne uygun bir dava açmadığı, süresinde açılmış bir karşı davanın da olmadığı, ziynet ve sandık içi eşyalar yönünden harcın tamamlaması için verilen süre içinde 01.04.2010 tarihinde 13.960,00 TL üzerinden harç tamamlanmışsa da, usulünce açılmış bir dava olmadığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ziynet ve kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; eldeki davanın usulüne uygun şekilde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda; davalı Mustafa; 05.08.2005 tarihinde, davacı Meral aleyhine boşanma davası açmıştır. Boşanma davasının davalısı Meral; cevap dilekçesinde; davacı Mustafa"dan nafaka, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, 01.04.2010 tarihli beyan dilekçesinde; maddi tazminat talebinin 450 gram altın (8.460,00 TL); sandık içi eşya (4.000,00 TL) ve mutfak eşyasından (1.500,00 TL) ibaret olduğunu açıklamış, kendisine verilen sürede bu talepler yönünden harç tamamlatılmıştır. Mahkemece; 14.06.2012 tarihli duruşmada; davalı Meral"in yasal süre içinde usulüne uygun karşı dava açmadığı gerekçesiyle, ziynet eşyası, sandık içi eşyası ve ev eşyasına ilişkin olarak sonradan harcı yatırılan davanın tefrikine karar verilmiştir. Eldeki dava; boşanma davasından tefrik edilen ziynet ve kişisel eşyaya ilişkin alacak davasıdır.
Davalının, davacıyı hasım göstererek açtığı davanın, kabul edilebilir olması için asıl davanın görülmekte olması, karşı davanın aynı yargılama usulüne tabi olması, asıl dava ile karşı dava arasında yakın ilişki bulunması gerekir.
Karşı dava, asıl davada verilen cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle asıl davanın görülmekte olduğu mahkemede açılır.(HMK m.133/1) Karşı dava, her ne kadar asıl davaya yönelik olarak aynı mahkemede açılıyorsa da, müstakil (ayrı) bir davadır. Bu nedenle karşı davalar, ayrı (bağımsız) davalar gibi harca tabidir. (Harçlar Kanunu m.6/1) Harç yatırılmadan karşı dava açılmış sayılmaz ve karşı dava hükümleri uygulanmaz.
Karşı dava, esasa cevap süresi geçtikten sonra açılırsa, mahkeme, talep üzerine veya kendiliğinden davaların ayrılmasına karar verir.
Eldeki davada; davacı, karşı davasını süresinde açmamış, sonrasında taleplerine ilişkin olarak harcı yatırmış, mahkemece, harcı yatırılan taleplere yönelik olarak tefrik kararı verilmiş, talep ayrı esasa kaydedilerek taraf teşkili sağlanarak dava görülmeye başlanmıştır. Ayrı esasa kayıt yapıldığına göre, bu taleplere ilişkin istem artık ana davadan ayrı yeni bir davadır.
Hal böyle olunca mahkemece; işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.