Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13986
Karar No: 2016/2332
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/13986 Esas 2016/2332 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/13986 E.  ,  2016/2332 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 24/06/2015 gün ve 2015/8038-2015/8538 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız eylem nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine karar dairemizce onanmış, davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden ele alınıp incelenmiştir.
    Davacı, komşusu olan davalı tarafından muhtelif zamanlarda mektup yazılarak evinin bahçesine bırakıldığını, yazılan mektupların cinsel içerikli ifadeler taşıdığını, ceza dosyasında alınan yazı incelemesine ilişkin kriminal raporda mektupların davalı tarafından yazıldığının tespit edildiğini belirterek, uğranılan manevi zararın giderilmesini istemiştir.
    Davalı vasisi ise, davalının akıl hastası olup vesayet altında olduğunu ve sorumluluğunun bulunmadığını beyanla, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı asilin haksız fiil tarihi itibariyle fiil ehliyetinin bulunmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiği ve davalının kısıtlandığı, bu suretle davalıya atfedilebilecek kusurun bulunmadığı, 818 sayılı BK"nun 49. maddesinin kusursuz sorumluluğu düzenlemediği, manevi tazminatın kusur şartının somut olayda bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
    818 Sayılı BK"nun temyiz kudretini haiz olmayanların mesuliyetini düzenleyen 54. maddesi "" Hakkaniyet iktiza ediyorsa hakim, temyiz kudretini haiz olmayan kimseyi ika ettiği zararın tamamen yahut kısmen tazminine mahkum eder. Temyiz kudretini muvakkaten ızaa eden kimse, bu halde iken yapmış olduğu zararı tazmine mecburdur. Şu kadar ki kendi kusuru olmaksızın ika edilmiş olduğunu ispat eder ise mesul olmaz."" hükmüne amirdir.
    Kural olarak haksız eylem nedeni ile verilen zararlarda sorumluluk kusura dayanır. Kusur sorumluluğu için de Medeni yasanın 13. Maddesinde belirtilen ayırt etme gücünün varlığı gerekli ve yeterli koşuldur. Diğer yandan aynı yasanın 15. Maddesi gereğince yasada gösterilen ayrık durumların varlığı durumunda ayırt etme gücü bulunmayanlar da haksız eylemleri nedeni ile verdikleri zararlardan sorumlu tutulabilirler. Bu ayrık durumlardan birisi de Borçlar yasasının 54/1 maddesinde düzenlenmiş bulunan hak ve adalete dayalı nesnel (objektif) sorumluluktur.
    Bu düzenleme ile hakime, geniş bir takdir yetkisi verilmiştir. Bu yetkinin, her olayı çevreleyen koşulların gözönünde bulundurularak kullanılması gerekir. Bu bağlamda, ayırt etme gücü bulunmayanın eyleminin doğurduğu özel tehlike; ayırt etme gücü bulunmamasına karşın, objektif ölçüler içinde ona yüklenilebilecek bir kusurun varlığı; ayırt etme gücü bulunmayanın, eylem sırasındaki öznel durumu ve zarar görene yönelik tutumu ile tarafların ekonomik varlıklarının gözönünde tutulması gerekir. Özellikle, haksız eylemde bulunanın sorumluluğunun onun yönünden rahatlıkla katlanılabilir; zarara uğrayan yönünden de hissedilebilir ölçüde ekonomik sonuçlar doğurması durumunda, ayırt etme gücü bulunmayanın sorumlu tutulması benimsenebilir.
    Şu durumda, mahkemece, hakkaniyet iktiza ediyor ise temyiz kudretini haiz olmayan kimseyi ika ettiği zararın tamamen yahut kısmen tazminine mahkum eder hükmü karşısında davalının davacıya cinsel içerikli mektuplar yazması şeklindeki eylemi nedeniyle hakkaniyet gereği uygun miktarda manevi tazminat ile sorumlu tutulması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile istemin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme istemi HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca kabul edilmeli ve Dairemizin onama kararı kaldırılmalıdır.
    SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 440-442. maddeleri gereğince davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne; Dairemizin 24/06/2015 gün ve 2015/8038 esas - 2015/8538 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına; kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve tashihi karar talep eden davacıdan önceki onama kararımızla alınan harç ile peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/02/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava haksız eylem nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine dairemizce onanmıştır. Bu kez davacı karar düzeltme isteminde bulunmuş, dairemiz çoğunluğunca mahkeme kararı bozulmuştur.
    Yerel mahkemece davalı asilin haksız fiil tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, Adli Tıp Kurumu raporu ile bu hususun tespit edildiği ve davalının kısıtlandığı, BK 49 anlamında davalının kusurundan bahsedilemeyeceği, kusursuz sorumluluğuna da gidilemeyeceği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
    Karar düzeltme incelemesi yapan dairemiz 818 sayılı BK 54. maddesi gereğince "hakkaniyet gösteriyorsa hakim, temyiz kudretine haiz olmayan kimseyi ika ettiği zararın tamamen yada kısmen tazminine mahkum eder" hükmü gereğince sorumlu tutulması gerektiğini bildirerek hükmü bozmuştur.
    Şüphesiz ki düzenleme ile kanun hakime takdir yetkisi tanımıştır. Ayırdetme gücü bulunmayan davalının doğurduğu özel tehlike ve ekonomik varlığı gibi durumların sorumlu tutulmada etken olduğu Yargıtay kararlarıyla bellidir. Nitekim yeni Borçlar Kanunu 65. maddesinde bu sorumluluk aynı şekilde düzenlenmiştir. Yargılama yapan yerel mahkeme hakimi de dosya kapsamına göre yapılan ekonomik ve sosyal durumunda da psikolojik rahatsızlığı nedeniyle çalışmadığını, herhangi bir gelir kaynağının bulunmadığını, geçimini babasının sağladığını, babasının yanında ikamet ettiğini, gayrimenkul ve menkul mal varlığının bulunmadığını saptadığı için takdir hakkını isabetli kullanarak davayı reddetmiştir.
    Bu nedenle yerel mahkeme kararı ile bu kararı onayan dairemizin kararının yerinde olması nedeniyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 24/02/2016

    KARŞI OY YAZISI

    Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmesi gerektiğini düşündüğümden çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 24/02/2016


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi