9. Hukuk Dairesi 2014/29478 E. , 2016/3570 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, fark kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile vardiya primi farkı alacağı, fark fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirket bünyesinde 22/01/1990 tarihinden iş akdinin sona erdirildiği 11/10/2013 tarihine kadar ... tesislerinde çalıştığını, bu çalışmanın 2004 yılına dek büro elemanı, sonrasındaki dönemde de üretim ve dolum personeli olarak çalıştığını, maaş bordrosunda gösterilen son ücretinin ise 2.778,00 TL olduğunu, 01/04/2001 tarihli sözleşmenin özel şartlar bölümünün 1. maddesinde belirtilen ücret zammı artış oranlarının uygulanmadığını, sözleşme tarihinden bu yana ücretleri eksik ödendiğinden ücrete bağlı olarak hesaplanan ve iş akdi feshedilirken ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatının da eksik ödendiğini, vardiyalı sistemde çalıştığını, ödenen vardiya primlerinin de düşük hesaplandığından eksik ödendiğini keza fazla mesaileri de zamsız ücretlere göre ödendiğinden eksik ödendiğini ileri sürerek, ücret farkı alacağı, kıdem ve ihbar tazminatı farkı alacağı, vardiya primi farkı alacağı, fazla mesai farkları alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının fark alacak taleplerinin dayanağı 01/04/2001 tarihli iş sözleşmesi sonrasında 17/11/2003 tarihinde yeni bir iş sözleşmesi imzalanarak bu sözleşme ile ücret artışlarının şirket tarafından belirlenen oranda ve dönemde yapılacağının kararlaştırıldığını, bu tarihten sonra da müvekkili şirket tarafından ücretlere değişik oranlarda zam yapıldığını, 2001 tarihli iş sözleşmesinden doğan... oranında ücret zammının 2003 yılında imzalanan yeni iş sözleşmesiyle ortadan kaldırıldığından, bu sözleşmeden doğan ücret zammı alacakları (en son zammın 2003 yılı Kasım ayı ücretine uygulanması gerekeceğinden) 2008 yılı Kasım ayı itibariyle zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; emsal nitelikteki dosyalarda verilmiş olan Yargıtay 22. HD nin bozma kararı, İlk Derece Mahkemelerinin red kararları, 8 ayrı bilirkişi tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporları karşısında davacının fark alacak talep hakkının bulunmadığı ortada olup, sonuç olarak davacının, 01/04/2001 tarihli sözleşmenin özel şartlar bölümünün 1.maddesinde belirtilen ücret zammı oranlarının uygulanmasını artık talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Uyuşmazlık davacının 01.04. 2001 yılında imzalanan ve 2003 yılında yeni sözleşme ile düzenlenen ücret artışlarının tam uygulanıp uygulanmadığı, buna göre fark ücret kıdem ve ihbar tazminatı farkı alacağı, vardiya primi farkı alacağı, fazla mesai farkları alacaklarının hesabı noktasında toplanmaktadır.
Fark alacakların doğmasına neden olan 2001 tarihli sözleşmeye göre, personelin 01.11.2000 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere almakta olduğu ücret baz alınmak sureti ile, 01.11.2001 tarihinden itibaren baz maaş üzerinden % 50 oranında, 01.01.2001 tarihinden itibaren baz maaşı üzerinden en son 6 aylık... oranında, personelin görev yaptığı birimin İstanbul’a taşındığı tarihi izleyen ilk aydan itibaren baz maaş üzerinden % 50 oranında, 01.07.2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 30.06.2011 tarihinde almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanacak en son 6 aylık... oranında, bu tarihten itibaren her yıl 01 Ocak ve 01 Temmuz tarihleri itibari ile personelin almakta olduğu ücretin en son 6 aylık... oranında arttırılacağı düzenlenmiştir.
Davacı işçi, kendisine 2001 tarihli sözleşme hükümlerine göre ücret artış hükümlerinin uygulanamadığını, eksik ödendiğini iddia etmiş, davalı 17/11/2003 tarihinde yeni bir iş sözleşmesi imzalanarak bu sözleşme ile ücret artışlarının şirket tarafından belirlenen oranda ve dönemde yapılacağının kararlaştırıldığını savunmuştur. Dosya içeriğine ve emsal geçen uyuşmazlıklara göre davalı işveren, 2001 tarihli sözleşme ve iç yazışma hükümlerine göre nakle tabi olsun olmasın tüm işçilerin ücretlerine %100 oranında zam yapmış, ancak 01.01.2001 tarihinden 2003 yılındaki sözleşmeye kadar 6 aylık... oranlarından daha az oranda zam uygulamıştır. Davalının 2001 yılından, 2003 yılına kadar... oranlarını uygulamadığı davalının da kabulündedir. Ancak davalı 01.11.2000 tarihinde davacıya %50 zam uygulanacakken, %100 zam uyguladığını, bu nedenle daha sonraki zam oranları ile de sözleşmede öngörülen zam oranlarından daha fazla ödeme yaptığını savunmuştur. Gerçekten de davalının savunmasında belirttiği gibi emsal ve Dairemiz incelemesinden geçen dosyalarda, nakle tabi olmayan işçiler için davalının %50 zam yerine %100 zam uygulaması yaptığı, %50 zam oranı uygulanması halinde devam eden 6 aylık dönemlerde... zamlarının uygulanması gerekliliğine göre davalının daha fazla oranda ödediği, davalının % 50 yerine %100 zam uygulamasının işçi için kazanılmış hak kazanmayacağı kabul edilmiştir(Dairemizin 02.05.2011 gün ve 2009/12792 Esas, 2011/12786 Karar, Dairemizin 21.12.2011 gün ve 2009/28889 Esas, 2011/ 49057 Karar. “Hizmet sözleşmesindeki düzenlemeye göre; davacının 31.10.2000 tarihinde almakta olduğu ücrete 01.11.2000 tarihinden itibaren ücreti %50 oranında zam uygulanması gerekirken, işverenin %100 oranında artış yapması nedeni ile sonraki dönemlerde .Davacı ... işyerinde işe girmiştir. Nakle tabi personel olmadığı anlaşılmaktadır. Emsal dosyalarda olduğu gibi davalının nakle tabi olmayan personele de % 100 zam uyguladığı belirlenmiştir. Ancak 2003 yılında imzalandığı söylenen sözleşme dosyada bulunmamaktadır.Mahkemece 2003 yılında imzalandığı söylenen sözleşme de dosya arasına getirilip, davalının 01.04. 2001 yılında imzalanan sözleşme hükümlerine göre ödeme yapıp yapmadığı hususunda bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23. 02. 2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.