Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3409
Karar No: 2018/5808
Karar Tarihi: 20.09.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3409 Esas 2018/5808 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı tarafın, bir binanın kat mülkiyetine sahip olan diğer maliklerinin rızası alınmadan, tapuda \"mesken\" olarak kayıtlı bir daireyi \"iş yeri\" olarak kullanması ve mimari projesine aykırı olarak tadilatlar yapması üzerine açılan davada, mahkeme kısmen kabul kararı vermiştir. Ancak, hüküm açık, şeffaf ve gerekçe ile uyumlu olmadığı için Yargıtayca bozulmuştur. Bina yıkılmış ise, \"konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı\" hükmü gereğince karar verilmelidir. Bina ayakta ise, tapuda \"mesken\" olarak kayıtlı olan bağımsız bölümün \"iş yeri\" olarak kullanılabilmesine yönelik olarak, \"iş yerinin\" niteliği de incelenerek, diğer maliklerinin muvafakatları olup olmadığı yönünde araştırma yapılmalıdır. 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 297/2. maddesi gereği, hüküm fıkrası tarafların taleplerini karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde açık ve maddeler halinde oluşturulmalıdır. Kanunlar: 6306 sayılı Kanun, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu.
20. Hukuk Dairesi         2017/3409 E.  ,  2018/5808 K.

    "İçtihat Metni"

    .......
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ana taşınmaz üzerindeki mülkiyeti davalı ..."na ait 1 nolu dairenin tapu kayıtlarında mesken olarak kayıtlı olmasına rağmen davalı tarafından işyeri olarak kullanıldığını, bundan başka davalının, binanın giriş katındaki 1 nolu bağımsız bölümdeki meskenini, işyerine dönüştürmek için mimari projeye aykırı olarak tadilat ve inşaat da yaparak, ön cephedeki açık terası daireye kattığını, pencereleri değiştirdiğini, önden giriş kapısı yaptığını, binanın dış duvarlarını yıkarak doğramaları söküp vitrin(camekan) yaptığını, daire içindeki ara duvarları da yıkarak salon ve odayı birleştirdiğini beyan ederek; ana gayrimenkulün mimari ve estetik yapısına aykırı tüm değişikliklerin mimari projesine uygun eski hale getirilmesine, projeye aykırı yapıların kal"i ile yıkılarak eski hale getirilmesine ve iş yeri olarak kullanılan dava konusu bağımsız bölümün projede ve tapu kütüğünde yazılı kullanma biçimine dönüştürülerek mesken olarak kullanılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; dava konusu bağımsız bölümün ön cephedeki kısmı ile ilgili davanın kabülüne, davalının teras ve boşluğun bir kısmını cam vitrin yaparak daire içine katması şeklindeki müdahalesinin menine, bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde eski hale getirilmesine, bu hususta davalı tarafa 1 ay süre verilmesine, diğer talepler ile ilgili davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca projeye aykırı yapıldığı bildirilen tadilat ve eklentilerin eski hale getirilmesi istemine ilişkindir.
    1- Dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda; dava konusu anataşınmazın 6306 sayılı Kanuna göre riskli yapı olduğu tespit edilmiş olmakla ve anataşınmazdaki diğer bağımsız bölümler ile birlikte dava konusu 1 nolu bağımsız bölümün tapu kaydındaki "beyanlar" hanesine de, "6306 sayılı Kanun gereğince riskli yapıdır." şeklinde şerh koyulduğu anlaşılmakla, bu yönde davalı tarafça da binanın yıkıldığı iddia edilmekle, öncelikle; bina yıkılmış ise, "konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı" yönünde hüküm kurulması gerekmektedir.
    2-Bina ayakta ve tapu kaydına göre kat mülkiyeti devam ediyor ise, özellikle 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesi uyarınca, tapuda "mesken" olarak kayıtlı olan bağımsız bölümün "iş yeri" olarak kullanılabilmesine yönelik olarak, "iş yerinin" niteliği de incelenerek, ana taşınmazdaki diğer bağımsız bölüm maliklerinin muvafakatları olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik ve yetersiz inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    .........

    3- Mahkemece davanın kısmen kabulü yönünde hüküm verilmiş ise de yapılan inceleme yetersiz ve verilen hüküm de infaza elverişli değildir. 6100 sayılı Hukuk Mahakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, buna göre hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, açık ve maddeler halinde oluşturulması gerekirken, anılan kanun hükmüne aykırı olacak şekilde; fiilen "iş yeri" olarak kullanılan dava konusu bağımsız bölümün projede ve tapu kütüğünde belirtilen kullanma biçimine dönüştürülmesi istemine ilişkin olarak yukarıda anılan yasa hükmüne uygun biçimde olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması; diğer taraftan, dava konusu taşınmazın tam olarak hangi bölümlerine, ne şekilde bir müdahalede bulunulduğu ve bu müdahalenin ne suretle giderilebileceği hususunda somut ve gerekçeli rapor alınarak varsa projeye aykırılıkların giderilmesi ve eski hale getirilmeleri yönünde açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, somut belirlemeler yapılmaksızın özellikle "hüküm" fıkrasının (1) nolu bendinde; "Dava konusu bağımsız bölümün ön cephedeki kısmı ile ilgili davanın kabülüne, davalının teras ve boşluğun bir kısmını cam vitrin yaparak daire içine katması şeklindeki müdahalesinin menine, bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde eski hale getirilmesine," şeklindeki genel ve soyut ifadelerle bilirkişi raporuna atıf yapılması ile yetinilerek hüküm kurulması, hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olması nedeniyle bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi