20. Hukuk Dairesi 2020/594 E. , 2020/1004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 18.04.2013 tarihli dava dilekçesinde, ... ili, ... mahallesinde bulunan müvekkilleri adına tapuda kayıtlı 6819 ada 1, 2 ve 6 sayılı parseller ile 839 ve 1416 sayılı parsellerin Orman Yönetiminin açtığı tapu iptali ve tescil davalarında tapu kayıtlarının iptal edilerek orman olarak Hazine adına tescil edildiğini ve hükümlerin kesinleştiğini, hiç bir bedel ödenmediğini, böylece mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00.-TL"nin mahkeme ilâmının kesinleştiği tarihten kararın kesinleşeceği tarihe kadar, kesinleştikten sonrada kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 09.01.2014 havale tarihli dilekçesi ile de 1416 sayılı parsel yönünden verilen tapu kaydının iptaline ilişkin karar henüz kesinleşmediğinden ileride dava açma hakkını saklı tutarak davayı bu parsel yönünden takip etmediklerini bildirmiş, keşif ve raporlardan sonra mahkemeye sunduğu 09.01.2014 havale tarihli dilekçesinde davasını 241.052,53.-TL üzerinden ıslah etmiş ve tapu kayıtlarının iptaline ilişkin hükümlerin kesinleştiği tarihten itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacı tarafın talebinin 241.052,53.-TL olarak kabulüne, bu miktarın 200.615,00.-TL"sine hükümlerin kesinleştiği 16/03/2010 tarihinden itibaren, 5.610,53.-TL"sine 15/04/2011 tarihinden itibaren, 34.827,00.-TL"sine 13/03/2012 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle Dairenin 10/05/2016 gün ve 2015/2671 E. - 2016/5271 K. sayılı kararı ile; “...Mahkemece, ıslah harcı tamamlatılıp, ıslah dilekçesi taraflara usûlüne uygun tebliğ edildikten sonra işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken, harcı yatırılmayan ıslahla artırılan miktar esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır...” denilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş, ıslah harcı davacı tarafça ödenmiş ve yapılan yargılama sonucu davanın ıslah talebi de dahil 241.052,53.-TL olarak kabulüne, bu miktarın 200.615,00.-TL"sine hükümlerin kesinleştiği 16/03/2010 tarihinden itibaren, 5.610,53.-TL"sine 15/04/2011 tarihinden itibaren, 34.827,00.-TL"sine 13/03/2012 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
Tazminat istemine dayanak 6819 ada 1, 2 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar 2001 yılındaki imar uygulaması sonucu davacılardan İsmail Karabel adına arsa niteliğiyle tapuda kayıtlı iken Orman
Yönetimi tarafından açılan davalar sonucu ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/52 E. - 232 K., 2009/51 E. - 233K., 2010/126 E. - 384 K. sayılı kararları ile tamamının tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, verilen kararlar Yargıtay denetiminden de geçerek 1 ve 2 sayılı parseller yönünden 16.03.2010 tarihinde, 6 sayılı parsel yönünden ise 15.04.2011 tarihinde kesinleşmiştir. 839 sayılı parsel ise davacılar ve dava dışı gerçek kişiler adına tarla niteliğiyle tapuda kayıtlı iken Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/303 E. - 2011/77 K. sayılı kararı ile tamamının tapu kaydının iptali ile orman olarak tesciline karar verilmiş, verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek 13/03/2012 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dosyada davacılar davasını 18.04.2013 tarihinde açmıştır.
1) Davalı Hazinenin 6819 ada 1, 2, 6 sayılı parsel ve 839 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacıların, adlarına kayıtlı bulunan taşınmazlarının tapu kayıtlarının iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasında ve arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle, tapu iptal kararlarının kesinleştiği tarihler esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazların gerçek bedelinin TMK"nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) Davalı Hazinenin 1416 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince; her ne kadar dava dilekçesi ile 1416 sayılı parsel dava konusu yapılmış ise de davacılar vekili tarafından sunulan 09/01/2014 havale tarihli dilekçe ile bu parselin tapusunun iptaline ilişkin olarak verilen mahkeme kararının henüz kesinleşmediği gerekçesiyle davayı bu parsel yönünden takip etmedikleri bildirilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 1. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmüne, 4. fıkrada “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” hükmüne ve 5. fıkrada da “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Madde metninden de anlaşılacağı üzere somut olayda davacılar tarafından takip edilmeyen 1416 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan tazminat davasına ilişkin dosyanın işlemden kaldırılması ve bu tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve davanın açılmamış sayılması kararı nihai kararlardan olup, bu durumda davalı Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken mahkemece bu parsele ilişkin olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : 1) Yukarda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 26/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.