22. Hukuk Dairesi 2015/28032 E. , 2018/6489 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının Gölbaşı Belediyesine ait işyerinde, diğer davalı şirkete bağlı güvenlik görevlisi olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Belediye Başkanlığı vekili, davacının Belediyenin işçisi olmayıp diğer davalının işçisi olduğunu, bu sebeple davacının talep ettiği alacaklardan Belediye Başkanlığının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, ayrıca tüm hak ve alacaklarının ödendiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde davalı Belediye Başkanlığı ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
1-Davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçiye işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenmesi 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesi hükmüne göre günlük çalışma süresi 11 saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok 11 saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde 11 saate kadar olan çalışmalar için (on bir saat dahil) ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten daha fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi halinde bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/ 35281 E, 2008/ 30985 K.).
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3. maddesinin 2. fıkrasında, ara dinlenmelerinin ilkim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Adı geçen yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında da ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının günlük ondokuzbuçuk saat olarak belirlenen çalışma süresinde iki saat ara dinlenmesi, ondörtbuçuk saat çalışma süresinde ise bir saat ara dinlenmesi kullandığı kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda, davacının onbir saatten daha uzun çalışmalarında birbuçuk saat ara dinlenmesi kullandığı kabul edilerek sonuca gidilmelidir. Bu itibarla davacının günlük ondörtbuçuk saat çalışmada, birbuçuk saat ara dinlenme süresi kullandığının kabulü gerekirken, bir saat ara dinlenme süresi kullandığının kabulü doğru olmamıştır. Mahkemece yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.