Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12912
Karar No: 2015/6112
Karar Tarihi: 13.04.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/12912 Esas 2015/6112 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/12912 E.  ,  2015/6112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/04/2014
    NUMARASI : 2013/129-2014/352

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davalının, aracı için, davacıdan tamir, servis, bakım hizmeti aldığını; aracını teslim aldığı halde, faturalandırılan ücreti ödemediğini; başlatılan icra takibine de haksız itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Anılan karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesi"nin, 22.11.2012 tarih ve 2012/19344 E.- 2012/24205 K.sayılı ilamı ile "...Dava, eser sözleşmesine dayalı araç tamir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir.
    MK.nun 6.maddesine göre, herkes iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
    BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer.
    Davalının aracının davacı şirket tarafından onarıldığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı vekili, cevap dilekçesinde açıkladığı nedenlerle Allianz Sigortaca anlaşma yapıldığını ve davalının hiçbir ödeme yükümlülüğü bulunmadığını bildirmiştir.
    Allianz Sigortaca, mahkemeye gönderilen 08.09.2011 tarihli cevabı yazıda; “Davalı adına kayıtlı aracın hasarı ile ilgili olarak şirketlerinde bulunan kasko sigorta poliçesinden hasar dosyası açıldığı, onarım yapan Beka Otomotiv tarafından 4.473,88 TL hasar faturasının şirketlerine gönderildiği, Beka Otomotiv tarafından hatalı onarıma ilişkin araçta oluşan değer kaybı nedeniyle araç sahibince “Sigorta Tahkim Komisyonuna” müracaat edildiği ve Tahkim Komisyon kararı beklendiğinden henüz hasar ödemesi yapılmadığı” bildirilmiştir.
    Bu durum karşısında; Sigorta şirketince davaya konu fatura bedelinin ödenmediği belirtilmiş olmakla, mahkemece araçta davacı tarafından gerçekleştirilen tamirata ilişkin yapılan işlemlere göre bedeli belirlenmek suretiyle davalının sorumluluğu saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir..." gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiş; makine mühendisi bilirkişinin hazırladığı bilirkişi raporu dosyaya sunulmuş, davacının, bilirkişi raporuna itirazı üzerine; sigorta uzmanı öğretim üyesi ve makine mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan bilirkişi raporu hazırlamaları istenilmiş ve bilirkişiler raporlarında; davalının, tamir bedelinden sorumlu olması için, maddi hasarın oluşmasında kusurlu olmasının gerektiği, sigorta şirketinin davalıyı kusurlu bulmadığı; davacının muhatabının sigorta şirketi olduğu, davalının tamir tutarından sorumlu olmadığı görüşünde bulunmuşlar, davacı yan son bilirkişi raporuna da itiraz etmiştir.
    Mahkemece; davacının muhatabının, davalıya ait aracı sigorta kapsamına alan dava dışı sigorta şirketi olduğu gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun, 2013/13-597 E.- 2014/62 K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; “Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla, mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen ilkelere aykırı bulunması, usule uygun olmadığından bir bozma nedenidir. Bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hale sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra, buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki, böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre, Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak, ya da gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır." Aynı ilke, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 05.02.2003 gün ve 2003/ 8-83 E., 2003/72 K.; 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 E., 2010/87 K. sayılı ilamlarında da benimsenmiştir.Diğer bir anlatımla kural olarak, bozma kararına uyan mahkemenin bu kararın içeriğine uygun işlem yapması zorunludur; bu aynı zamanda lehine bozma yapılan taraf yararına doğan bir kazanılmış haktır. Bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir. Somut olayda; mahkeme, bozma kararına uyduğu halde, gereklerini yerine getirmemiştir.
    Mahkemece; konunun uzmanı olan bilirkişi kuruluna rapor hazırlatılarak, araçta davacı tarafından gerçekleştirilen tamirata ilişkin yapılan işlemlere göre, bedeli belirlenmek suretiyle, davalının sorumluluğu saptanarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi