Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8453
Karar No: 2017/725
Karar Tarihi: 24.01.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/8453 Esas 2017/725 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, haksız fesih nedeniyle kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, dini ve resmi tatil ücreti alacaklarını talep etmiştir. Mahkeme, kısmen kabul ederek belirli tutarda alacakların tahsiline hüküm vermiştir. Ancak temyiz edilerek dosya incelenince, kararın gerekçeli olmadığı ve bazı hatalar içerdiği tespit edilmiştir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak hesaplanması gerekir. Mahkemenin, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile izinli olunan günlerin dışlanması gerektiği hususunun gözetilmemesi de yanlıştır. Davacı işçinin izin ve ücret alacağı hususunda davalı tarafın sunduğu ödeme belgeleri de dikkate alınarak karar verilmelidir. Hükmedilen alacakların brüt mü yoksa net mi olduğu belirtilmemiş ve faiz başlangıç tarihleri de gösterilmemiştir. Kanunlar açısından ise, Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri ile HMK’nın 27. ve 297. maddelerine uyulması gerekmektedir.
9. Hukuk Dairesi         2015/8453 E.  ,  2017/725 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA :Taraflar arasındaki, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, dini ve resmi tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi, davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24/01/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
    Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
    Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
    HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
    Somut uyuşmazlıkta; Mahkeme gerekçesinde aynen “davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı kanaati ile” bilirkişi raporunda hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı tutarlarının tespitine yer verilmiş, ancak edinilen bu kanaatin dayanağı açıklanıp somutlaştırılmamıştır. Bu yönüyle karar gerekçesiz olup, usul ve kanuna aykırıdır.
    3-Davacının fazla çalışma ücret alacağı hesabı taraflar arasında ihtilaflıdır.
    Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 16.2.2006 gün 2006/20318 E, 2006/3820 K.). Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.
    Dosya içeriğine göre; davalı işyerinde restaurant müdürü olarak çalışan davacının iş akdinin feshinden önceki dönemde davalının yeni açılan bir restoranında da çalıştığı ve ekstra bu çalışmasından kaynaklanan 250,00 TL.’lik ilave bir ücret aldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece kabul edilen son aylık ücret miktarı dosyadaki delil durumu itibariyle isabetli ise de, davacının iş akdinin feshinden önceki ikinci restorana bakmadığı dönemler için bu ücret miktarının esas alınarak geçmiş dönem ücretlerinin hesaplanması yerinde değildir.
    Bu itibarla, hatalı hesap tarzına itibarla fazla çalışma ücret alacağının kabulü isabetsizdir.
    4-Keza, davacının davalı işyerinde çalışırken bir kısım yıllık izinlerini kullandığı belgeler ile sabittir. Ayrıca, Mahkemece davacının ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücret alacağının bulunmadığı da kabul edilmiş ve bu kabul davacı tarafından da temyize konu edilmemiştir.
    Bu durumda, fazla çalışma hesabında ulusal bayram ve genel tatil günleri ile izinli olunan günlerin dışlanması gerektiği hususunun gözetilmemesi de isabetsizdir.
    5-Davacı işçinin izin ve ücret alacağının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Hükme dayanak bilirkişi raporunda davacının bakiye 91 günlük izin ile 23 günlük de ücret alacaklarının bulunduğu tespit edilmiş ve Mahkeme de bu hesap raporuna itibarla alacakları hüküm altına almıştır.
    Davalının yargılama safhasında sunduğu hesap raporuna itiraz dilekçesinde, bakiye 91 günlük izin alacağı ile ücret alacağının ödediğini savunarak, ekinde buna ilişkin ödeme belgelerini ibraz ettiği görülmüştür.
    Mahkemece bu itirazı karşılayacak ek rapor alınmadığı gibi gerekçede bu konuda bir değerlendirme de yapılmamıştır.
    Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, söz konusu ödeme belgeleri gerekli görülürse davacıdan da sorularak bir değerlendirilmeye tabi tutulması ve sonucuna göre bu alacaklar hakkında karar verilmesidir. Eksik incelemeyle sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    6-Hükmedilen alacak miktarlarının brüt mü yoksa net mi olduğunun, keza açıkça faiz başlangıç tarihlerinin kararda gösterilmemesinin HMK.’nun 297 nci maddesine aykırı olup, infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi isabetsizdir.
    7-Mahkemenin takdiri indirim dışında reddettiği toplam tutar 1.000,00 TL. olup, AAÜT’nin 13/2 nci hükmüne göre vekâlet ücreti reddedilen miktarı geçemeyeceğinden davalı lehine 1.500,00 TL. vekâlet ücretine hükmedilmesi yerinde değildir.
    8-Bozma sonrası verilecek kararda vekâlet ücretlerinin de değişeceği gözden kaçırılmamalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.450.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/01/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi