23. Hukuk Dairesi 2015/7080 E. , 2016/5129 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVACILAR : 1-... 2-...
ASLİ
MÜDAHİLLER : 1-... Vek. Av. ... 2- ...
3- ... 4-...
7- ... 8- ... 9- ...
Vek. Av. ...
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar ve davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asli müdahillerden ... dışındaki diğer müdahiller vekili Av. ... . asli müdahiller ...., ..., ... ve asli müdahil ... vekili ... ile davalı kooperatif vekili Av. ... gelmiş olup, tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar, davalı kooperatifin ortakları olduklarını ve 29.01.2012 tarihinden beri de davalı kooperatifin denetçileri olduklarını, işbu davayı hem denetçi sıfatıyla hemde ortak sıfatıyla açtıklarını, denetçisi ve ortağı oldukları davalı kooperatifin 30.06.2000 tarihli genel kurul toplantısında (toplantı tutanağında görüşülen gündem maddelerinin numaralandırılmadığını ancak genel kurulun 3. ve 4. gündem maddelerinde) 3. ve 4. gündem maddelerinde kooperatifin inşaatının yapım şeklinin değiştirilmesi için yönetim kuruluna tam yetki verilerek kooperatif inşaatının yapım ve yürütülmesi işinin müteahhit firma ... verilmesine karar verildiğini ve ayrıca bundan böyle tüm mal ve hizmetlerin sözü geçen şirket tarafından alınması ve kooperatif tarafından şirkete hak edişlerinin ödenmesi kooperatifin borcunu ödeyememesi halinde şirket tarafından istenirse yapım karşılığı olarak kooperatif tarafından şirkete kooperatif üyeliği verileceğini, şirket tarafından üyeliklerin 3. kişilere devri halinde yükümlülüklerin şirket tarafından yerine getirileceğini, şirket tarafından temsil edilecek normal üyelerin A tipi, şirketten üyelik devir alanların da B tipi üye olarak kayıt edileceklerini, B tipi üyelerin kat farkı, elektrik, su ve doğal gaz sayaç ve katılım payları dışında herhangi bir ödemede bulunmayacaklarını ve sonuçta bütün üyelerin eşit olarak ödemede bulunacaklarının oy birliği ile kabul edildiğini, kararda sözü geçen şirketin sahibi ve yetkilisi ... uzun yıllar üç yakınını kooperatif yönetim kuruluna yerleştirdiğini ve denetçinin dahi ismen atandığını, bir çok kişinin isminin dahi hayali olabileceğini, şirketin 1997 yılından 2000 yılına kadar emanet usulü ile %12 karşılığı iş yaparken ciddi bir imalat yapılmadığının anlaşılacağını, 30.06.2000 tarihli genel kurulda ise emanet yönteminden dönülerek taahhüt yöntemine geçildiğini, böylelikle şirketin fiilen dilediği meskeni dilediği bedel karşılığı dilediği kişiye satma ve devretme yetkisi aldığını, ancak bu durumun 1163 sayılı KK"nın 42/6. maddesindeki açık yasağa aykırı olduğunu, yüklenici şirketin sorumsuzluk göstererek komik rakamlara ve onlarca kişiye meskenleri mükerreren devretmeyi üstlendiğini, yüklenici şirketin 1997 yılından 21.12.2008
.../...
S.2
tarihindeki genel kurul ile işten el çektirilinceye kadar 206 kişiye toplam 264 adet meskeni teslim taahhüdünde bulunduğunu, 30 meskeninde arsa sahiplerine verilmesi gerektiğinden şirketin 294 adet mesken yükü altına girdiğini, bugüne kadar 102 adet mesken yapılabildiğini, 30 adedi arsa sahiplerine verildiğinde 72 adet mesken kaldığını, her üç meskenden ikisinin normal birinin ise dubleks mesken olduklarını, böylece 72 meskenden 48 adedinin 24 adedinin dubleks mesken olduğunu, şirketin emrindeki eski yöneticilerinde 30.06.2000 tarihli genel kurul kararına dayanarak kooperatif ortaklığına alınan kişilere ortaklığa alındıklarına ilişkin bir kısım belgeler verildiğini ancak ortaklık defterine kaydetmediklerini, tüm gerçek ortaya çıkınca şirket sahibi ... ortadan kaybolduğunu, ortadan kaybolmazdan önce de emrindeki yönetime 12.09.2008 tarihli bir kararı aldırtıp kimlerden mesken teslim edeceğini taahhüt ederek ne kadar para alındığını beyan ederek kooperatif ortaklığına alınmalarını sağladığını, 21.12.2008 tarihli genel kurulun 206 ortak kayıtlı olmasına rağmen 20 kadar kişinin katılımı ile yapılabildiğini, 48 adet meskenin işgal altında olduğunu, işgalcilerin... mağdur ettiği kişiler olduklarını, işgalcilerin kendilerinin B tipi üye olmaları nedeniyle aidat ödemeyeceklerini ileri sürdüklerini diğer üyelerinde kendileri gibi B tipi üye oldukları söylendiğinde bunun kendilerini ilgilendirmediğini söylediklerini, işgalcilere karşı açtıkları feri müdahale davalarının görülmekte olduğunu,... sayılı dosyasında şirket sahibi ve şirket emrindeki eski yöneticiler hakkında ağır cezalar verildiğini ve dosyanın halen temyiz incelemesinde olduğunu, dava konusu 30.06.2000 tarihli genel kurulun 3. ve 4. maddelerinde kooperatif genel kurulunun meskenlerin fiyatlarının alt sınırlarını belirlemeksizin yüklenici şirketin uygun göreceği fiyatlarla 3. kişilere satılmasının geçersiz olduğunu, kooperatif mevzuatı gereği taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için 1163 sayılı KK"nın 42/6. maddesi gereğince genel kurul tarafından taşınmaz satışının yapılabileceğini, fiyatının genel kurul tarafından asgari düzeyde belirlenmesinin zorunlu olduğunun aksi halde taşınmaz satış ve devirlerinin geçersiz olduğunu, yüklenici şirketin yaptığı taşınmaz satışlarının davalı kooperatifi ilzam edemeyeceğini ve yapılan satışların geçersiz olduğunu, mahkemelerce bu hususların resen nazara alınması gerektiğini, genel kurulun bu yetkisini devir ve terk dahi edemeyeceğini, 42/6. maddenin "gayri menkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğini, yerini ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek" hükmünü amir olup bu yetkinin genel kurulun münhasır yetkilerinden olduğunu, genel kurulun bu yetkiyi yönetim kuruluna dahi devredemeyeceğini, hiçbir güç ve sürenin geçersiz kararlara geçerlilik kazandırmayacağını, kooperatif ana sözleşmesinin 23/9 ve 23/son maddeleri hükümleri gereğince de dava konusu 30.06.2000 tarihli genel kurul kararları ile bunu ikbal etmeye çalışan 28.06.2002 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduklarını, 1163 sayılı KK"nın 59/son maddesinde yönetim kurulu üyeleri ile temsile yetkili şahısların genel kurulun devredemeyeceği yetkilerini kullanmayacaklarının hüküm altına alınarak 42. maddenin sağlamlaştırıldığını, bu yasalarla kanun koyucunun kanunun kötüye kullanılmasını engellemeyi amaçladığını, yönetim kuruluna dahi devredilemeyecek taşınmaz devri ile ilgili yetkinin kooperatifin menfaatlerine zıt menfaatleri olan yüklenici şirkete devredilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, 30.06.2000 tarihli genel kurulun 3. ve 4. paragraflarındaki kararların yok hükmünde olduklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların davasını tüm sonuçlarıyla kabul ettiklerini ve dava konusu genel kurul kararlarının geçersiz olduklarını savunarak, davanın kabul edilmesini istemiştir.
Asli müdahiller vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların denetçi sıfatıyla genel kurul kararının iptalini veya yok hükmünde olduğunun tespitini isteme hak ve görevlerinin olmadığı, davacıların denetçi sıfatıyla açtıkları davanın başkaca hususlar tartışılmaksızın dinlenmesine yer olmadığını, davacıların ortak sıfatı ile açtıkları işbu genel
.../...
S.3
kurul kararlarının yokluğunun tespiti davasının incelenmesi gerektiği, davacıların ortak sıfatıyla böyle bir davayı dava konusu genel kurul kararlarının tarihi davacıların ortaklıklarından önce veya sonra olsun her zaman ortakların dava açabilecekleri konusunda tereddüt olmadığı, dava konusu 30.06.2000 tarihinden dava tarihine kadar yaklaşık 15 yıl geçtiği ve bu süre zarfında neredeyse dava konusu genel kurul kararlarına dayalı olarak yüzlerce kişinin kooperatife B tipi üye olarak kaydedildiği, zaman içerisinde kooperatif ile B tipi ortaklar arasında men-i müdahale, aidat alacağından kaynaklanan itirazın iptali veya menfi tespit gibi neredeyse yüzlerce dava görüldüğü ve görülmeye devam ettiği, tüm dava dosyalarında ortakların B tipi üye olup olmadıklarının tartışıldığı veya tartışılmaya devam ettiği, bunca sene ve bunca davadan sonra dava konusu genel kurul kararlarının yokluğunun tespitinin istenilmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, kazanılmış hakları da zedeleyici nitelikte olduğu, bir kısım B tipi üyelerin davadan haberleri olmadığı gibi davanın kabulü halinde kazanılmış hakları temelden zedeleneceğinden davanın kabulüne karar verilmesi halinde kişilerin hukuka ve hukuk düzenine olan güvenleri zedeleneceği, ayrıca davalı kooperatifin davayı kabulünün hukuki sonuç doğurmasının da (başkalarının hakkını etkileyecek şekilde davayı kabulünün sonuç doğurması da) mümkün olmadığı, davacıların iyi niyetten yoksun ve kazanılmış hakları zedelemeye yönelik dava açtıkları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı asıllar ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle genel kurul kararlarının geçersizliğine ilişkin uyuşmazlık iki tarafın arzusuna tabi olan, yani mahkeme kararına gerek olmaksızın davalı ile davacı arasında sağlanacak bir uyuşma ile geçerli olarak sonuçlandırılabilecek uyuşmazlıklardan olmamasına (...), zira davalı tüzel kişiliği temsil eden organın dava konusu hukuki ilişki üzerinde tasarruf yetkisi bulunmamasına, aksi halin kabulünün tüzel kişilerde en üst karar organı olan genel kurul kararının yönetim kurulu tarafından bertaraf edilmesi sonucu doğuracak olmasına, böyle bir sonucun hukuk düzenince kabulü mümkün görülmemesine göre, davacı asıllar ve davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı asıllar ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.