(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2020/263 E. , 2020/1444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan... Üniversitesi Rektörlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin yaşlılık aylığına hak kazanarak iş sözleşmesini sona erdirdiğini ve ödenmeyen alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacakları talebinde bulunmuştur.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, zamanaşımı def"i ile husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... Sağlık Bilgi İşlem A.Ş. vekili; zamanaşımı def"inde bulunmuş, davacı tarafından müvekkili şirkete emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin herhangi bir bildirim yapılmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı şirket nezdinde sadece iki yıl iki ay süre ile hizmet vermiş davacının müvekkilinden ne şekilde ödeme talep edildiğinin de belirsiz olduğunu, ayrıca davacının fazla çalışma ile resmi bayram ve genel tatil ücretlerine ilişkin iddialarını kabul etmediklerini ve davacıya yıllık izinlerinin kullandırıldığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar,Dairemizin 08.10.2018 tarih ve 2017/15316 esas - 2018/21227 karar sayılı ilamı ile, “...davanın ihbarı talep edilen şirketlere ihbar dilekçesi ve dava dilekçesinin tebliği sağlanarak ve tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları eksiksiz dosyaya alınmalı, ihbar edilen şirketlerin, davalı ile olan ilişkilerini gösterir hizmet alım sözleşmeleri dahil, sunmaları halinde beyan dilekçeleri ile varsa delilleri toplanmalı, ihbar olunan şirketlerin yargılamayı takip etmemeleri halinde ise davacı işçiye ait özlük dosyası ile bordro gibi ödeme belgelerinin ve hizmet alım sözleşmelerinin birer suretlerinin söz konusu alt işveren şirketlerden müzekkere ile istenerek getirtilmeli ve gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılarak neticesine göre hüküm kurulmalıdır.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar evrilerek devam edilen yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:
Karar, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı Üniversite bünyesinde değişen alt işverenlere bağlı olarak 15 yıl çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının kıdem tazminatı alacağına yürütülmesi gereken faizin işletilmeye başlanacağı tarih konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı ise fesih tarihi olmalıdır. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir. Emekliliğe hak kazanma belgesi işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Somut uyuşmazlıkta, Davacı, davalı şirkete hitaben yazdığı 27.03.2014 tarihli dilekçesi ile “27.03.2014 tarihi mesai bitiminden itibaren emeklilik işlemleri için çıkışının verilmesini” talep etmiştir. 31.03.2014 tarihli ... SGK yazısı içeriğinde davacının 28.03.2014 tarihli dilekçesi ile yaşlılık aylığı başvurusunda bulunduğu ve 01.04.2014 tarihinden geçerli olmak üzere davacıya yaşlılık aylığı bağlanacağının belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalılara keşide edilen 08.04.2014 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesini 27.03.2014 tarihi itibariyle emeklilik nedeniyle feshettiğini bildirerek kıdem tazminatı , yıllık izin ücreti ve bir kısım işçilik alacaklarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içinde ödenmesini talep etmiştir. Söz konusu ihtarname davalı Üniversiteye 09.04.2014 tarihinde; davalı şirkete ise 11.04.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Şu halde; davacı ancak 09.04.2014 tarihinden itibaren faiz talep edebilir.Açıklanan nedenlerle, Mahkemece hüküm altına alınan kıdem tazminatı alacağına 09.04.2014 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizin işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile 31/03/2014 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. bozmayı gerektirmiştir 4-Taraflar arasında davalılar lehine hükmedilen vekalet ücreti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 3/2. maddesinde;" Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur." düzenlemesine yer verilmiştir.Somut olayda; kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesinden sonra ret sebebi tek olan davalılar lehine tek vekalet ücreti taktir edilmesi gerekirken, avukatlık ücretinin her bir davalı için ayrı ayrı hüküm altına alınmış olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 03.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.