3. Hukuk Dairesi 2015/3646 E. , 2015/6259 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2014
NUMARASI : 2014/218-2014/483
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; 29.12.2006 tarihinde davacılardan S.. G..’nün Belediye Lojmanının bahçesinde kesilen kavak ağacının üzerine düşmesi sonucu ağır yaralandığını, davalıların gereken önlemi almadıkları için olayın meydana geldiğini, uzun süren bir tedavi süreci gerçekleştiğini, masrafların tamamının SGK tarafından karşılanmadığını, ileri derecede Yunanca bilen ve tercümanlık yapan davacının tekrar çalışma ve ek gelir elde etme şansı kalmadığını, uzun süre yatağa bağlı kaldığını, güç kaybı yaşadığını, aile ilişkileri ve sosyal hayatta sıkıntılar yaşadığını belirterek, ayrıca eşi olan diğer davalı F.. G..’nün de süreçten maddi ve manevi olarak etkilendiğini ileri sürerek; davacı Sait için 25.000 TL manevi, 500 TL maddi tazminatın, eşi davacı Fatma için 5.000 TL manevi, 500 TL maddi tazminatın ve diğer masraflarla birlikte toplam 32.211,10 TL (ıslah ile 129.834,47 TL) tazminatın davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı belediye vekili cevabında; hizmet kusuruna dayandığından idari yargının görevli olduğunu, olayın davalının değil davacının kusuru nedeniyle gerçekleştiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı (.. Peyzaj Ltd. vd.) vekili; kendilerinin her türlü tedbiri aldıklarını, davacının dikkatsizlikle kesim sahasına girip zarar gördüğünü, 1948 doğumlu bir kimsenin muhtemelen emekli olduğu ve gelir kaybına uğramayacağını, çalışanların kaza sonrası davacı Sait ile ilgilendiklerini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 99.634,47 TL maddi tazminat ile davacı S.. G.. için 20.000 TL, F.. G.. için 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, verilen hükmün davalılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin, 19.12.2013 gün ve2013/14806 E. 2013/18303 K. Sayılı kararı ve "...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Davada, davacılardan F.. G.. için de 200 TL maddi tazminat talebinde bulunulmuş olup, mahkemece bu talebe ilişkin olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca; BK.nun 47.maddesine göre; manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya vücut bütünlüğü ihlal edilen (yaralanan/hastalanan) kişiye aittir. BK.nun 47.maddesindeki açık ifade karşısında zarar görenin yakınlarının yansıma yoluyla manevi tazminat isteyebilmelerini kabul etmek maddeyi zorlamak olacaktır.
Somut olayda, davacılardan F.. G.. lehine olay nedeniyle manevi tazminata hükmedilmiş ise de, eşinin yaralanmasından dolayı ruhsal sağlığının ağır şekilde bozularak şok geçirip tedavi olmak zorunda kaldığını iddia ve ispat etmiş değildir. Ayrıca, BK.nun 47.maddesinde cismani zarar halinde sadece zarar görene tazminat hakkı verilmiştir. Bu durumda karşısında BK 47.maddesindeki koşulları taşımayan talebinin reddi gerekirken, kabulü yönünden hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı olarak, davacı Sait’in olay nedeniyle %32 oranında beden gücü kaybı oluşturacak şekilde yaralandığı Adli Tıp Raporu ile sabittir.
Mahkemece hükme esas alınan aktüerya hesabı bilirkişisi tarafından hazırlanan 08.03.2013 tarihli ek rapora ilişkin ise; davalı .. Peyzaj Ltd.Şti. vd. vekili dosyaya sunduğu 18.03.2013 tarihli dilekçe ile rapora itirazlarını gerekçeleri ile bildirdiği görülmektedir.
Bu durumda, hükme esas alınan ek bilirkişi raporuna gerekçeleri de gösterilmek suretiyle itiraz olunduğundan HUMK.nun 283.md. (6100 sayılı HMK.nun 281.md.) itirazların mutlaka karşılanması gerektiği (HGK 25.05.2011 gün ve 19-306/son 358 Karar) gözetilerek mahkemece, itirazları da değerlendirecek şekilde taraf ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmelidir...." gerekçesi ile bozularak, mahkemesine iade edilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulması neticesinde yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile
1-Davacı F.. G.."nün manevi tazminat talebinin reddine,
2-Davacı S.. G.."nün üzerine ağaç devrilmesi sonucu yaralanması sebebiyle, 57.283,96 tl maddi tazminatın 29/12/2006 dan işleyecek kanuni faizi ile birlikte müteselsilen davalılardan alınıp Davacı S.. G..ye ödenmesine,
3-19/03/2013 tarihli kararın S.. G..ye 20.000,00TL manevi tazminat ödenmesiyle ilgili hükmünün kesinleştiğinin açıklanmasına karar verilmiş, verilen bu hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dosyanın incelenmesinden, aktüerya bilirkişi tarafından CSO-1980 yaşam tablosu esas alınarak, maddi tazminat tutarının 57.283 TL olduğu hesaplanmış, mahkeme tarafından da bu rapor esas alınmak suretiyle hüküm tesis edilmiştir.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre yaşam sürelerinin PMF yaşam tablosuna göre hesaplanması gerekmektedir.
Yargıda çok uzun yıllar "sabit taksitli rant" formülleriyle yapılan hesaplar geçerli sayılmış iken Yargıtay, 1993 Ankara Sempozyumunda varılan uzlaşı sonucu "progressif rant" olarak adlandırılan kolay anlaşılır, basit bir hesaplama yöntemini uygulamaya koymuştur. Yaşam tablosu ise; halen yargıda ve Sosyal Güvenlik Kurumunda uygulanması zorunlu olan PMF-1931 Yaşam Tablosu"dur. Bu tablonun yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 22.maddesi olup, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve Analık Sigortaları Hakkında 4722 sayılı Kanuna ek olarak (Çalışma Bakanlığı ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından birlikte) hazırlanmış ve 1965 yılında yürürlüğe konulmuştur. Her ne kadar, 5510 sayılı yeni Sosyal Güvenlik Yasası"nda paralel bir hüküm bulunmamakta ise de geçici 3.madde hükmü gereğince yeni düzenleme yapılıncaya kadar aykırı olmayan hükümler uygulanmaya devam edecektir. Başka bir ifade ile SGK ile yargı PMF-1931 yaşam tablosuna göre gelir bağlamaya ve tazminat hesaplamaya devam edecektir. Tazminat davalarında, Okyanus ötesi bir ülke olan ABD"nin CSO-1980 yaşam tablolarının (mortalite) kullanılmak istenilmesinin yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, PMF-1931 yaşam tablosu esas alınarak belirlenecek tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile fazla miktarda tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.