3. Hukuk Dairesi 2014/13868 E. , 2015/6263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2012/20-2013/78
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacının tekstil işi ile uğraştığını, davacıya ait işyerinde yapılan kontroller sırasında sayacın kalibrasyon tarihinin farklı olduğu gerekçesi ile sayacın söküldüğünü, sayacın yapılan muayenesi sonucunda, müdahalede bulunulduğunun tespit edilerek ve kaçak işlemi yapıldığını, fatura düzenlendiğini, ancak davacının kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını ileri sürerek, kaçak bedelinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullanıldığının tesbit edildiğini ve hakkında kaçak ve ek tahakkuk yapıldığını, yapılan tahakkukların mevzuata uygun olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 826,63. TL"nin 15.08.2011 ödeme tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline (istirdadına), fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacı şirketin abonesi olduğu .. tesisat nolu elektrik sayacına müdahale edildiği gerekçesi ile davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen faturalardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ödenen bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 826,63. TL"nin 15.08.2011 ödeme tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline (istirdadına), fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dosyada mevcut Ayar Ölçü raporuna göre "..Sayaç ölçü mühürlerinin açılıp kapatıldığı, sayaç içinin komple değiştirildiği, sayaç iç bilgi çıktısında üretim tarihi ile etiket bilgilerinin birbirini tutmadığı, geçmiş dönem endeks bilgilerine müdahale edildiği, gövde kapağının telm ile bağlandığı..." anlaşılmıştır.
Somut olayda, görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda; davacının 1653 TL kaçak bedeli ve 42.049 TL kaçak ek tahakkuk bedelinden sorumlu olduğu, davacının icra takibinden sonra ödediği 56.990 TL dikkate alındığında kaçak elektrik bedeli olarak ödemesi gereken 1653 TL yerine 2470 TL ödediği, bu nedenle de, aradaki fark olan 826 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davalının eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu, kaçak elektrik bedelinin tutanak tarihi itibariyle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararı esas alınarak hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile tutanak tarihindeki yönetmeliğe uygun değildir. Yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacının davalı taraftan isteyebileceği asıl alacak ve işlemiş faizden oluşan bedelin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı karara göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Diğer yandan; Elektriği kaçak kullananlar kurul kararı gereğince, kaçak bedelini cezalı bedel üzerinden ödemektedirler. O hâlde, elektriği kaçak olarak kullanmayan abonelerin ödemediği bedelleri, daha yüksek (cezalı) tarife üzerinden ödeyen kaçak kullanıcılardan tahsil etmek; hak, nesafet, eşitlik ve hukukun genel ilkeleriyle bağdaşmaz. Söz konusu bedellerin elektriği kaçak kullananlardan alınmaması kaçak kullanımı teşvik veya kaçak elektrik kullananları koruma gibi de algılanamaz. Zira, kaçak kullananlar zaten daha yüksek tarife üzerinden kaçak elektrik bedeli ödemektedirler.
Öyle ise mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, daha yüksek tarife üzerinden hesaplanan kaçak tüketim bedeli yanında, (aboneli kullanımlarda kabul edildiği gibi) kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedellerinin tahsil edilemeyeceği kabul edilip, kaçak ve kaçak ek tahakkukuna; kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedelleri dahil edilmeden, Yargıtay denetimine açık, bilimsel verilere ve yönetmeliğe uygun şekilde bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, aksine gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.