MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : 1)TCK"nin 81/1, 58/6, 53, 63. maddeleri uyarınca; müebbet hapis cezası,
2)6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK"nin 58/6, 53, 54. maddeleri uyarınca; 1 yıl 3 ay hapis cezası ve 600 TL adli para cezası,
3) Katılan ..."a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan beraat.


Katılanlar vekilinin 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmü temyiz hak ve yetkisi bulunmadığından, vekillerinin bu hükme yönelik temyiz talebinin CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
1-Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet hükmünün sanık müdafiince temyizi üzerine yapılan incelemede ;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’nın 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezaları azaltıcı nedenin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamaların hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de;
Bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nin 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA;
2-Sanık hakkında Abdüsselim’i kasten öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile Abdulhalim’i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen beraat kararının incelenmesinde ise ;
Dosya kapsamında bulunan ve soruşturma aşamasında terfikine karar verilen Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/60020 soruşturma sayılı ve 27/01/2014 tarihli ayırma kararına göre; sanık ..."in tutuklu olması, olayda yaralanan diğer şahısların sağlık raporlarının ve ne şekilde yaralandıklarının tespitinin zaman alacak olması nedeniyle ..."in maktul ..."i kasten öldürme suçuna ilişkin evrakın ayrılmasına karar verildiği, diğer müşteki ve şüpheliler hakkında soruşturma işlemlerinin 2013/60020 soruşturma numarası üzerinden devam ettiği, nihayetinde 05.07.2017 tarihli iddianame ile Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, bakırköy 9. Ağır Ceza mahkemesinin 2017/348 esas-2017/409 karar sayılı Görevsizlik kararı ile dosyayı Bakırköy Asliye Ceza mahkemesine gönderdiği, Bakırköy 30. Asliye Ceza mahkemesinin ise 2018/1 esas 2018-310 karar sayılı karşı görevsizlik kararı ile görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyayı Yargıtay 5. Ceza Dairesi"ne göndermiş olduğu anlaşılmakla; sanık savunmaları, olayın başlangıcı ve seyiri dikkate alındığında; anılan dava dosyasının sonucunun araştırılarak, davaların birleştirilmesi, karar verilmişse getirtilip dosya içerisine tüm bilgi ve belgelerinin alınmasının ardından sanığın hukuki durumu, suç vasfı ve haksız tahrik yönünden değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
Usule aykırı olup, sanık ve müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık hakkında kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen beraat kararı nın diğer yönleri incelenmeksizin, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebine ve temyiz incelemesi haricinde tutuklulukta geçen süreye göre sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 13.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13/11/2018 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukatlar ... ve ..."ın yokluklarında 15/11/2018 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.