3. Hukuk Dairesi 2014/12985 E. , 2015/6287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURDUR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2013
NUMARASI : 2013/65-2013/459
Taraflar arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti- alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davaya konu Burdur İli .. İlçesi .. Köyü .. mevkii 238 de bulunan gayrimenkulun davalıların murisi olan H.. E.. Üzerine kaytılı olduğunu, davalı F.. Ö.."in kendisinin annesi olduğunu, bu nedenle gayrimenkulün bir kısmını annesinin kullandığını, annesinin kullandığı yere ev ve müştemilat tabir edilebilen ve de ahır olarak kullanılabilen eklentiler yaptığını, davalı F.. Ö.."in Burdur Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/199 esas 2012/138 karar sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığını ve bu dava ile anılan garyimenkuldeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesi konusunda karar verildiğini, davalılar F.. Ö.., S.. E.. ile E.. A.."ın yargılama sırasında ev ve ahırın davacıya ait olduğunu beyan ve kabul ettiklerini, Burdur İzale-i Şuyu Memurluğunun 2012/12 sayılı dosyası ile dava konusu bina ve buna bağlı eklentilerin satışa çıkarıldığını, ilk ihalede alıcı çıkmadığı için satış gerçeklemediğini, bu nedenlerle Burdur İli .. İlçesi .. Köyü .. Mevkii 238 parselde gayrimenkule yapmış olduğu ve Burdur Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/199 esas ve 2012/138 karar sayılı kararıyla teyit edilen ev ve müştemilat tabir edilebilen ve de ahır olarak kullanılabilen eklentiler toplam değeri olan 75,588,00 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı F.. Ö.."e yönelik açılan davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına diğer davalılar S.. E.. ve E.. A.."a yönelik açılan davanın kabulü ile 50.403.74 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK"nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir
Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır.
Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sağlıklı olarak çözümü için izlenecek yol şöyledir: Konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla davacı tarafından yapılan faydalı giderlerin yapılmış ve yapılmamış olması halleri için ayrı ayrı olmak üzere taşınmazın ihale ile yapılan (satış) gününde ve aynı koşullarla satılmasından elde edilecek gerçek sürüm değeri belirlenmeli, bu şekilde elde edilecek değerler arasında bir fark meydana geldiğinde bunlar birbirine oranlanmalı, bu oran ihale ile yapılan satış bedeline uygulanarak, davacının yaptığı giderlerin ihale bedeline yansıma miktarı belirlenmeli, bulunacak bu miktardan davalının payına isabet eden miktara hükmedilmelidir. Yok, eğer giderlerin yapılmış olması haliyle yapılmamış olması halinde belirlenen değerler arasında bir fark olmadığının anlaşılması durumunda, giderlerin satış bedeline etkisinin olmadığı, dolayısıyla davalının bu giderlerin yapılması nedeniyle bir sebepsiz zenginleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmelidir.
Mahkemece; açıklanan yöntem izlenmeksizin, sadece, yapılmış masrafları dava tarihi itibariyle hesaplayan yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.