Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda takip dayanağı bononun kambiyo senedi niteliğine haiz olmadığını, takip dayanağı bono tedavüle çıkartıldığında tanzim tarihinin bulunmadığını, adi senet niteliğinde olan belge ile alacaklı kambiyo senetlerine mahsus takip yolunu kullandığını, zira takip dayanağı senette bulunan ve sonradan, üstelik tahrifata yol acarak eklenen tarih senedi kambiyo niteliğinde haiz bir senet yapmayacağını, takip konusu olan senetlerin bu haliyle bono vasfında olmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Takip dayanağı bonoların asıllarının incelenmesinde tanzim ve vade tarihlerinin olduğu ve TTK.nun 688/6. maddesinde öngörülen unsurları içerdiği anlaşılmaktadır. Açık senet düzenlemesi mümkün olup, tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiası icra mahkemesinde yazılı belge ile ispatlanmadığı sürece, TTK.nun 690. maddesi göndermesi ile bonolarda uygulanması gereken TTK.nun 592. maddesi gereğince açık bono düzenlenebilir.
Somut olayda, tedavüle çıkarıldığı takip tarihi itibariyle takibe konu bonoların unsurlarında bir eksiklik olmadığından keşideci alacaklı konumunda olmadığı için ihtarname çekerek senetlerin düzenlenme tarihinin olmadığını tek yanlı beyanları ile tevsik etmesi mümkün değildir.
Dolayısıyle senet kambiyo senedi niteliğindedir. Bu durumda kambiyo senedi vasfına ilişkin şikayetin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.