20. Hukuk Dairesi 2016/9572 E. , 2018/5901 K.
"İçtihat Metni".............
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekilinin 16/09/2013 tarihli dava dilekçesi ile özetle;....... bulunan 110 ada 37 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının müvekkilinin tasarruf ve zilyedinde olmasına karşın kadastro tespiti sırasında Hazine adına kaydedildiğini, söz konusu taşınmazın müvekkile miras yolu ile ve fiili taksim sonucu kaldığını, bu taşınmazın aynı mevkiide komşu olan 110 ada 26 parsel ile taksim edildiğini ve 26 nolu parselin müvekkilin kardeşi ...... nolu parselin ise müvekkil ..."a kaldığını, dava konusu taşınmazın uzun süreden beri müvekil tarafından ekilip biçilen susuz tarla vasfında olduğunu, taşınmazın çevresinde Hazineye ait hiçbir arazinin bulunmadığı iddiasıyla........ bulunan 110 ada 37 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkil adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.......110 ada 37 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile aynı ve ada parselde davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kadastro Kanunun 7. maddesine göre kadastro çalışması yapılmış buna göre 2009 yılında yapılan kadastro sırasında dava konusu ........mevkiinde bulunan 110 ada 37 parsel edinme sebebinde “taşınmazın muhtar ve bilirkişilerce adı tam olarak bilinmeyen bir şahısın 20 yılı aşkın bir zamandan beri nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda bulunduğu taşınmaz malın Hazineye intikali gereken veya kamu orta malı nitelikli yerlerden olmadığı...” “ilerde herhangi hak kaybına sebebiyet vermemek için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine istinaden Hazine adına tespiti yapıldı.” şeklinde belirtme yapılarak senetsizden, 6177,58 m2 yüzölçümü ile susuz tarla vasfıyla Hazine adına tespit görmüştür.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı gibi adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 24/09/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.