20. Hukuk Dairesi 2016/9264 E. , 2018/5903 K.
"İçtihat Metni"............
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve.........vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2001 yılında yapılan kadastro sırasında ......... parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliği ile 20.03.1969 tarih ve 15 numaralı (27.543 m² mesahalı) tapu kaydına dayalı olarak ve asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan sözedilerek malik hanesi ve yüzölçümü açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinde davacı ... ve arkadaşları tarafından ...,.......... ve arkadaşları ile Orman Yönetimi aleyhine, 28.04.1988 tarihinde açılmış olan tapuda hudut ve miktar tashihi davası kadastro mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece, çekişmeli 206 ada 1 sayılı parselin 8163,95 m² olarak ... ve arkadaşları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm ... ve arkadaşları ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/03/2002 gün ve 2001/10752 E. - 1663 K. sayılı kararı ile yeniden araştırma, inceleme ve uygulamaya yönelik olarak bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı ... ve müdahil ... yönünden davanın reddine, davaya konu 206 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman vasfında ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün davacı ... mirasçıları vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 13/01/2014 gün ve 2013/9930 E. - 2014/411 K. sayılı ilâmıyla ["Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olmasına ve dayanak tapunun çekişmeli taşınmaza uymadığı belirlendiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,"] karar verilmiştir.
Davacılar ... mirasçıları vekili karar düzeltme dilekçesinde; taşınmazın öncesinden tapulu olduğu ve tapu kaydının dava konusu yere uyduğu, bu nedenle orman içi açıklığı olarak kabul edlemiyeceği, orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararınn bozulmasını, davalı ... vekilinin ise karar düzeltme dilekçesinde; davacının davası reddedildiği halde, Hazinenin yaptığı masrafların haksız çıkan tarafa yükletilmemesi ve suçüstü ödeneğinden (Hazineden) yapılan giderin de haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerektiği halde, ... üzerinde bıraklması hatalı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının katılma yolu ile kararın düzeltilmesini istemesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/10/2014 tarih ve 2014/3806 E. - 8539 K. sayılı kararıyla onama kararı kaldırılarak hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Kural olarak; orman kadastrosunun yapılarak kesinleştiği yerlerde bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve hukukî durumu kesinleşen tahdit haritasının uygulanması suretiyle belirlenir. Orman kadastrosu yapılmayan ve henüz yapılıpta açılan dava nedeniyle kesinleşmeyen yerlerde ise; bir taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve hukukî durumu en eski tarihli hava fotoğrafı, memleket haritası ve amenajman planından oluşan resmî belgeler üzerinde yöntemince inceme ve araştırma yapılması suretiyle belirlenir.
.......
Somut olayda; eldeki dava nedeniyle orman kadastrosu kesinleşmemiştir. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilâmı doğrultusunda yapılan keşifte dinlenen fen ve orman bilirkişiler kurulu tarafından resmi belgelere dayalı olarak çekişmeli taşınmaz üzerinde yöntemince yapılan inceleme ve araştırma sonunda; çekişmeli taşınmazın tapu kaydı yüzölçümü esas alınarak iddia edilen ve kullanılan sahasının 206 ada 1 sayılı parsel olarak çevrilen kadastro kroki alanının 8250 m² olduğu, hava fotoğrafında orman örtüsü bulunmayan, memeleket haritasında beyaz renkli açık alan olduğu, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi bağlamında orman içi açıklığı olmadığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiştir. Krokide (A) harfi ile gösterilen 17.086 m²"lik alanın halen kullanılmayan eylemli çam ağacı içeren hava fotoğrafında orman örtüsü ile kaplı, memeleket haritasında yeşile boyalı ormanlık alan olduğu, orman sayılan yerlerden olduğu, yine krokide (B) harfi ile gösterilen 15.012 m²"lik alanın ise; hava fotoğrafında orman örtüsü bulunmayan, memleket haritasında beyaz renkli açık alan olduğu, tapulu olması nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi bağlamında orman içi açıklığı olmadığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu toplam 40.348 m² olduğu ve dayanılan ve kadastroda tespite esas alınan tapu kaydının ise 27.543 m² olduğu ve tapu miktarında fazla bir alanı içerdiği belirlenmiş ve haritalarında yerleri ölçekli olarak işaretlenmiştir.
Dairenin temyiz inceleme aşamasında bilirkişilere yöntemince düzenlettirilen 09.19.2013 tarhli ek rapor ve eki haritalar önceki raporda ulaşılan bulgu ve sonuçlarla aynıdır.
Yapılan keşifte çekişmeli 206 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında tespitine esas alınan ve 20.03.1969 tarih ve 15 numaralı 27.543 m² mesahalı tapu kaydı dava konusu taşınmazla birlikte çevresine uyduğu anlaşılmaktadır.
Mahkeme; bilirkişi raporlarına ve resmî belgelere rağmen, çekişmeli 206 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında plonometre ile çevrilen plan kroki alanı ile birlikte mesaha tashihine konu edilen krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen alanları da içerecek şekilde taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi bağlamında orman içi açıklığı olduğu gerekçesiyle orman olarak ... adına tescile karar vermiştir.
Oysa, yapılan keşif ve icelemeye ve alınan raporlara göre, davacı tarafın kadastrodan önce mesaha tashisi davasında dayandığı 20.03.1969 tarih ve 15 numaralı 27.543 m² mesahalı tapu kaydının dava konusu 206 ada 1 parsel sayılı taşınmazla birlikte çevresinde (B) harfi ile gösterilen 15.012 m²"lik alana uyduğu saptanmış ve bu husus mahkemenin kabulündedir. Kural olarak; orman kadastrosu kesinleşsin ya da eldeki dava nedeniyle kesinleşmesin tapu kaydı olan ve kaydın uyduğu yerde artık orman içi açıklığından söz edilemez. Kaldı ki; dava konusu 206 ada 1 parsel sayılı taşınmazla birlikte çevresine (B) harfi ile gösterilen 15.012 m²"lik alanın orman içi açıklığı olmadığı ve resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğu saptanmıştır.
Bu durumda; gerçek kişinin davasının, dayanılan ve kadastro tespitine esas alınan tapu kaydının uyduğu belirlenen 206 ada 1 sayılı parsel ile (B) harfi ile gösterilen bölüm yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken, kanun ve içtihatlara aykırı şekilde davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
Davacılar ... mirasçıları vekilinin temyizleri kabul edilerek hükmün bu nedenlerle bozulması gerekirken, dairece onanması maddî hata ve hukukî yanılgıdan kaynaklanmakta olup, maddî hata usûlî kazanılmış hakların istisnasını teşkil edeceğinden karşı tarafa bir hak bahşetmez.
Bu nedenle; davacılar ... mirasçıları vekilinin işin esasına ilişkin karar düzeltme istemlerinin kabulü gerekmiştir.
Kabule görede; davalı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde ileri sürdüğü gibi; davacının davası reddedildiği halde, Hazinenin yaptığı masrafların haksız çıkan tarafa yükletilmemesi ve suçüstü ödeneğinden (Hazineden) alılan giderin de haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerektiği halde, ... üzerinde bırakılması da usûl ve kanuna aykırıdır."] denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacılar ... ve ... için açtığı davanın kısmen kabulüne,
1-Dava konusu Denizli Buldan ilçesi Bölmekaya köyü Karadere mevkiinde bulunan 206 ada 1 parselin 8163,95 metrekare olarak tarla vasfı ile; davacılar ... ve ... vefat etmiş olduğundan ve taşınmaza 1/2 hisse sahibi oldukları nazara alınarak tamamı 18 pay üzerinden,...........
9 pay ... mirasçısı...... oğlu 29.01.1953 d.lu ...,
3 pay ... mirasçısı ....... oğlu 15.06.1935 d.lu ...,
3 pay ... mirasçısı ...... oğlu 13.02.1953 d.lu ...,
1 pay ... mirasçısı ... oğlu ...... olma 15.10.1965 d.lu ...,
1 pay ... mirasçısı ... kızı.......olma 15.07.1971 d.lu ......
1 pay ... mirasçısı ... oğlu....... olma 21.07.1972 d.lu.......adına tapuya kayıt ve tesciline,
2) Teknik bilirkişiler ............. 25/11/2010 havalı tarihli rapor ile 07/11/2013 havale tarihli ek raporunda krokide (B) harfi ile gösterilen 15.012 m² kısmın birliğin son parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfıyla; davacılar ... ve ... vefat etmiş olduğundan ve taşınmaza 1/2 hisse sahibi oldukları nazara alınarak tamamı 18 pay üzerinden,
9 pay ... mirasçısı.....oğlu 29.01.1953 d.lu ...,
3 pay ... mirasçısı ......oğlu 15.06.1935 d.lu ...,
3 pay ... mirasçısı ......oğlu 13.02.1953 d.lu ...,
1 pay ... mirasçısı ... oğlu ..... olma 15.10.1965 d.lu ...,
1 pay ... mirasçısı ... kızı...... olma 15.07.1971 d.lu ........nanç,
1 pay ... mirasçısı ... oğlu .....lma 21.07.1972 d.lu .....adına tapuya kayıt ve tesciline,
3) Dava konusu edilen kalan kısım yönünden ... ve ...... Kayanın açtığı davanın reddine bu kısmın orman sınırları içinde bırakılarak orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesine ve dosya kapsamına göre dava, tapuda hudut ve miktar tashihi ile kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 27.01.1998 tarihinde askı ilânı yapılarak dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden ve 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca ise Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 24/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.