3. Hukuk Dairesi 2020/9539 E. , 2021/3073 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... Genel Müdürlüğü arasında birleştirilerek görülen menfi tespit ve istirdat davalarına dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17/12/2019 tarihli ve 2018/554 E.-2019/465 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 24/06/2020 tarihli ve 2020/1754 E.- 2020/3355 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; asıl davada, su aboneliği kapsamında 2004/4-9 ve 2005/1-6. dönem fatura borçlarını davalı tarafından görevlendirilen vekile takibe geçilmeden ödediğini, sonrasında tüketim miktarlarının fazla belirlendiğinden bahisle davalı kuruma itiraz ettiğini, başlangıçta 10 blok için yapılan şantiye aboneliğinin 15/01/2004 tarihinde geçici hesabının kesilerek 6 bloğun sayaç ayrımının yapıldığının ve bu tarihten sonra ferdi abonelerin tüketimlerinin de ana sayaçtan geçtiğinin davalı tarafça kabul edildiğini, 2005/2. dönemden itibaren tüketimlerin düşülerek faturalandırma yapıldığını; ayrıca, tüm borçların yapılandırılması için 16/04/2008 tarihinde 10.000 TL, 07/05/2008 tarihinde 5.000 TL olmak üzere toplam 15.000 TL ödeme yapıldığını, önceki 8 dönem yönünden borçlu olmadıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, 2004/4-9 ve 2005/1 döneme ait 8 adet fatura ve ferileriyle birlikte 7.500 TL borçlu olmadığının tespitine, haklı çıkmaları halinde ödenen 15.000 TL’nin yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; 28/10/2011 tarihli ıslah dilekçesiyle, menfi tespite yönelik taleplerini 14.829,80 TL’ye yükseltmiş, birleşen davada ise; ıslah tarihinden sonra alınan ek bilirkişi raporuna göre dava konusu 8 fatura yönünden gecikme cezası hesaplanmadığından alacaklı olduklarını ileri sürerek; dava konusu faturalar nedeniyle 11.348,30 TL daha borçlu olmadıklarının tespiti ile fazla ödenen 567,79 TL’nin istirdadına karar verilemesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; inşaat alanı, su tüketimi, seviye dikkate alındığında tüketimin uygun olduğunu, davalı kurumca tespit ve tahakkukların doğru yapıldığını savunarak, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairece verilen 26/04/2018 tarihli ve 2016/14163 E. 2018/4602 K. sayılı ilamıyla; “... sair temyiz itirazları reddedilerek, ...O halde; mahkemece; davacının asıl ve birleşen dava kapsamındaki talepleri kapsamında borçlu
olmadığı miktarın belirlenerek, ödemesi gereken miktar ve tüm borçlar için ödediği bedelde dikkate alınarak menfi tespit ve istirdada karar verilmesi..” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararına uyan mahkemece; asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Dairece onanmıştır.
Onama kararına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Düzeltilmesi istenilen Yargıtay kararında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre, HUMK"nın 440 ıncı maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymayan davalı tarafın karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun (1) sayılı tarifesinin A.III.1.a maddesinde; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68,31 oranında nispi karar ilâm harcı alınacağı düzenlenmiştir.
Dairece verilen onama kararında; hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu, dava değeri 21.967,70 TL olduğu dikkate alınarak, binde 68,31 oranın esas alınarak hesaplanan 1.500,61 TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 300 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.200,61 TL harcın davalıya yükletilmesi gerekirken, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değerin zuhulen alınması gereken nispi karar ve ilam harcı olduğu kabul edilerek peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 21.667,70 temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine karar verildiği, bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmıştır.
Açık hatalar, resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Buna göre, zuhulen yazıldığı belirlenen harca ilişkin ifadelerin düzeltilmesi, HMK"nın 304 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın maddi hataya yönelik isteminin kabulü ile Dairece verilen 24/06/2020 tarihli ve 2020/1754 E. 2020/3355 K. sayılı onama kararının "SONUÇ" başlıklı kısmında yer alan, "... 21.667,70 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine" ifadesinin çıkartılarak yerine "... 1.200,61 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine, 490 TL para cezası ile 10,30 TL bakiye karar düzeltme harcının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, HUMK"nın 440"ıncı ve HMK"nın 304 üncü maddeleri uyarınca, 24/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.