22. Hukuk Dairesi 2015/27301 E. , 2018/6679 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin, aldığı sağlık raporu sonrasında davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ücreti, ücret ve eşitlik ilkesine aykırılıktan kaynaklanan tazminatın hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının sağlık raporu bitiminde mazeretsiz olarak işe devam etmediğini, devamsızlık nedeni ile haklı sebeple sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, imzalı vardiya çizelgelerine göre davacının haftada beş gün, 08:00-18:30 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıkları kırkbeş dakika yemek ve yarım saat çay molasından bahsetmişlerse de, davalı tanıklarının işçi sayısının fazlalığı nedeni ile bir saat yemek arası verildiği yönündeki beyanı esas alınarak, davacının günlük 1,5 saat ara dinlenme ile çalıştığı, haftada kırkbeş saati aşan çalışması bulunmadığı kabul edilmiştir.
Ancak, davacının, günlük çalışma saatleri ve tanıklarının beyanlarına göre kırkbeş dakika yemek ve yarım saat çay molası ile günlük bir saat onbeş dakika ara dinlenme kullanarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı, haftada beş gün 08:00-18:30 saatleri arasında bir saat onbeş dakika ara dinlenme ile haftada kırkaltı saat onbeş dakika çalışmıştır. Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma yönetmeliğinin 5/2. Maddesindeki, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ücretinin hesabında yarım saatten az olan sürelerin yarım saat sayılacağı yönündeki düzenleme gereğince davacının haftada 1,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek anılan alacağın hesaplanması dosya içeriğine uygun düşecektir. Yazılı gerekçe ile reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, reddedilen miktar 694,80 TL olup karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi gereğince davalı lehine bu miktarda vekalet ücreti taktir edilmesi gerekiken 1.500,00 TL ye hükmedilmesi de isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.