20. Hukuk Dairesi 2018/1932 E. , 2018/5927 K.
"İçtihat Metni".........
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar.........i vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ......... dönüm miktarındaki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu ileri sürerek, taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın 23.01.2014 tarihli celsesinde bilirkişi raporunda belirtilen bedel üzerinden harç tamamlanması için 13.03.2014 tarihine kadar süre verilmiş, taraflar harcın tamamını yatırmadıklarından Harçlar Kanununun 30. maddesi atfıyla ve HMK"nın 150. maddesi gereğince 13/03/2014 tarihinde 688.427,54.-TL dava değeri üzerinden harç tamamlanana kadar dava işlemden kaldırılmış ve üç aylık sürede harç tamamlanmadığından, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.02.2016 tarih 2015/6490- 2016/2338 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında; ""Mahkemece her ne kadar, dava konusu edilen ve yapılan keşif sonucu belirlenen tüm taşınmazlara yönelik olarak uzman bilirkişi raporunda belirtilen taşınmazların değeri üzerinden harcın tamamlatılması istenmişse de; mahkemece verilen karar yerinde görülmemiştir. Şöyle ki; davacının dilekçesinde sınırlarını bildirdiği taşınmaz, keşif esnasında mahkemece belirlenmiş ve teknik bilirkişi krokisinde bu yerleri (A), (B), (C) ve (D) harfleriyle adlandırmıştır.
Hal böyle iken; davacı tarafça dokuz ayrı taşınmazın dava konusu edildiği ve davacı tarafın mahkemeye sunduğu 23.05.2014 tarihli dilekçe ile; teknik bilirkişinin raporuna ekli krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmazların harcını tamamlamadıkları gibi taşınmazlar ile ilgili dava dosyasının tefrik edilmesini talep ettikleri, (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmazlar ile ilgili ise, harcı tamamlamak suretiyle yargılamaya devam ettikleri ve davalarının bu iki taşınmaz yönünden kabulüne karar verilmesini istedikleri, ancak yerel mahkemece taleplerinin dikkate alınmadığı görülmüştür.
Öyle ise, mahkemece; davacı tarafça açılan davanın dokuz ayrı taşınmaza yönelik dokuz ayrı dava olduğu düşünülmeli, davacı tarafça harcı tamamlanan ve takip edildiği bildirilen (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmazlara yönelik davaya devam edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir"" şeklinde gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde .........kain fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 19/09/2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (C) harfi
........
ile gösterilen 5379,57 m2"lik yer ile, aynı krokide (D) harfi ile gösterilen 5669,46 m2"lik taşınmazlara ilişkin açılan davanın kabulü ile, taşınmazlara son parsel numarası verilmek suretiyle taşınmazların davacı adına tapuya tesciline, karar verilmiş hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1982 yılında yapılan tapulamada çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer tescil harici bırakılmıştır.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu Sağlarca köyünde kadastro çalışmaları yapıldığı anlaşılmakla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinde, kadastro mahkemesinin görevi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği gün başlayacağı açıklanmış, 27. maddesinde de yerel hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği belirtilmiştir, bu nedenle mahkemece tutanak düzenlenen bölümler belirlenerek bu bölümler hakkında görevsizlik kararı verilmeli tutanak düzenlenmeyen kısım varsa bu kısım hakkında ise asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/09/2018 günü oybirliği ile karar verildi.