Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17236
Karar No: 2018/13261
Karar Tarihi: 08.10.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/17236 Esas 2018/13261 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/17236 E.  ,  2018/13261 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakanı ..."in ... Köyü 110 ada 2, 115 ada 12, 157 ada 19, 20 ve 21, 158 ada 4 ve 5, 163 ada 40 165 ada 11, 16, 17, 18, 19, 20 ve 21, 170 ada 12 ve 17, 173 ada 1, 5 ve 8, 175 ada 27 ve 217 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını davalılardan ..."e ... Köyü 110 ada 4, 107 ada 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve 17 , 115 ada 12, 157 ada 19, 20 ve 21, 158 ada 4 ve 5, 163 ada 40, 165 ada 16, 17, 18, 19, 20 ve 21, 166 ada 1, 167 ada 3 ve 9 , 169 ada 2, 170 ada 6, 11 ve 17 , 173 ada 1, 5 ve 8, 175 ada 26 , 217 ada 1, 156 ada 11, 169 ada 20, 181 ada 8 ve 17 , 109 ada 1 ve 145 ada 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazlarını ise davalılardan ..."e temlik ettiğini, işlemin kızlarını mirastan mahrum bırakmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tescilini, aksi halde tenkis istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, tapusuz taşınmazlarda muris muvazaasına dayalı temlikten söz edilemeyeceği, aynı şekilde tenkisin de söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Ancak, dosyaya getirtirilen tapu kayıtlarından ve tapulama tutanaklarından mahkemenin kabulünün aksine birçok taşınmazın tapu kaydı esas alınarak kadastro tespitlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Muris ..."in 28-12-1991 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ..."ü bıraktığı kayden sabittir.
    Davacı, dava dilekçesinde birçok parsel numarası bildirmiş olup, 19-11-2012 günlü dilekçesinde; üçüncü kişilerin malik oldukları ... Köyünde bulunan parsellerden keşif sırasında gösterilen ve keşfi yapılan parseller dışındaki parsellerle ilgili olarak müvekkilinin herhangi bir talebi bulunmadığı, davalılar dışında başka kişilerin paydaş olduğu ... Köyü 109 ada 1 ve 145 ada 44 ve 45 parsellerde davalıların paylarının dava konusu olduğu, taşınmazların tamamının dava konusu olmadığı, ifadelerine yer verilmiş olup, taşınmazların hangilerinin dava konusu olduğu konusunda tereddüt oluşmaktadır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazlar tam olarak saptanmadığı gibi muris muvazaası konusunda da yeterli araştırma yapılmış değildir.
    Hal böyle olunca, davacı tarafa süre verilerek dava ettikleri taşınmazları tereddüte yol açmayacak şekilde bildirmelerinin istenmesi, bildirilen parseller bakımından yukarıdaki ilkeler uyarınca inceleme yapılarak öncesinin tapulu olup olmadığı, muris tarafından temlik yapılıp yapılmadığı, bir başka ifade ile muris ile bir ilgisinin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın tkemyiz edene geri verilmesine, 08/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi