22. Hukuk Dairesi 2017/26910 E. , 2020/1468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının emekliliğe hak kazanması sebebi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, 29 yıl 6 ay 26 gün sigorta ve 9246 prim ödeme gün sayısı bulunduğuna ilişkin yazı ile birlikte diğer işçilik alacakları talebini de içeren 12.08.2013 tarihli ihtarnameyi gönderdiğini, her hangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı işverene emeklilik sebebi ile işten ayrıldığını bildirmediğini, iddiasının gerçek olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında kıdem tazminatına esas ücrete dahil edilen yol ve yemek ücreti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kıdem tazminatı hesabında esas alınacak ücret, işçinin son ücretidir. Başka bir anlatımla, iş sözleşmesinin feshedildiği anda geçerli olan ücrettir. İhbar öneli tanınmak suretiyle yapılan fesihte önelin bittiği tarihte fesih gerçekleştiğinden, önelin bittiği tarihteki ücret esas alınmalıdır. Bildirim öneli tanınmaksızın ve ihbar tazminatı da ödenmeden (tam olarak ödenmeden) işverence yapılan fesih durumunda ise, bildirim öneli sonuna kadar işyerinde uygulamaya konulan ücret artışından, iş sözleşmesi feshedilen işçinin de yararlanması ve tazminatının bu artan ücret esas alınarak hesaplanması gerekir.
Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret, işçinin brüt ücretidir. O halde, kıdem tazminatı, işçinin fiilen eline geçen ücreti üzerinden değil, sigorta primi, vergi sendika aidatı gibi kesintiler yapılmaksızın belirlenen brüt ücret göz önünde tutularak hesaplanır.
Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası pirim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan pirim değişkenlik gösterse de, kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı asgari ücret ile çalıştığını iddia etmiştir. Dava dilekçesinde davalı işyerinde yol ve yemek yardımı yapıldığına ilişkin talebi bulunmamaktadır. Mahkemece 10.11.2015 tarihli duruşmada taraf vekillerine işyerinde servis ve yemek konusunda müvekkilleri ile görüşerek beyanda bulunmak üzere kesin süre verilmesi üzerine davacı vekili tarafından 18.11.2015 havale tarihli dilekçesi ile davalı işyerinde çalışanlara öğle yemeği verildiği ve işçilerin iş yeri tarafından sunulan servis hizmetini kullandıkları yönünde beyanda bulunulmuştur. Davalı işveren vekili tarafından ise kesin süre içinde beyanda bulunulmadığı görülmektedir. Dosya kapsamında dinlenen tanık bulunmamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kıdem tazminatına esas ücretinin çıplak brüt ücrete yol ve yemek yardımı eklenerek ve eklenmeksizin iki seçenekli olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin yol ve yemek yardımına ilişkin beyanları toplanan deliller ve dosya içeriğine göre ispatlanamamıştır. Hal böyle iken, davacı talebi aşılarak yol ve yemek yardımı eklenerek giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatının mahkemece kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.