15. Ceza Dairesi 2018/8552 E. , 2019/296 K.
"İçtihat Metni"Dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın mahkûmiyetine dair kararın, sanığın eyleminin hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. Maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1. Maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 27.12.2017 tarih ve 2017/37379-29352 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip, bozma gereği 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-l maddesi uyarınca yargılama yapılmak üzere dosyanın yetkili ve görevli Van nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair Van 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.02.2018 tarih ve 2018/19-173 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.06.2018 tarih ve 2018/620 değişik iş sayılı kararı aleyhine, yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.11.2018 gün ve 94660652-105-65-11494-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.11.2018 gün ve 2018/91711 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 27.12.2017 tarih ve 2017/37379-29352 sayılı bozma ilâmında belirtildiği üzere sanığın eyleminin, hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. Maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği, bu eylemi yargılama görevinin de 5235 sayılı Kanun’un 12. maddesi gereğince Ağır Ceza Mahkemesine ait olacağı ve delillerin takdiri ile değerlendirilmesinin üst dereceli mahkemeye ait olduğu hususları dikkate alınmaksızın, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olmasında isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ.
5271 sayılı CMK’nın 7. maddesinde; “Yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür” denilmek suretiyle görevsiz mahkemenin yaptığı işlemlerin hukuksal niteliği kesin olarak belirlenmiş olup, görevsiz bir mahkemenin davaya bakmış olması da aynı kanunun 289/1-d. maddesinde hukuka kesin aykırılık nedenleri arasında sayılmıştır. 26.10.1932 gün ve 29-32 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da kanuna aykırılık halleri esasa etkili usul hataları arasında gösterilmiştir. İncelemeye konu olayda da sanığın eylemi, suç tarihinden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamına alınmış olduğundan, 5235 sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca bu suçlardan açılan kamu davaları ağır ceza mahkemelerinde görülecektir. Bundan dolayıdır ki asliye ceza mahkemesinin, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçun unsurları ile delilleri tartışması mümkün değildir. Nitekim, görev kamu düzeniyle ilgili olup değiştirilemeyecektir. Üst dereceli mahkemede yargılanmak sanık için teminattır. Bu yüzden suç tarihi itibariyle uzlaştırma hükümlerinin uygulanabileceği de dikkate alınarak, delillerin değerlendirilip, sanığın hukuki durumunun lehe kanun hükümlerince belirlenmesi hususlarının ağır ceza mahkemesine ait olması karşısında, Van 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.02.2018 tarih ve 2018/19-173 sayılı görevsizlik kararına yönelik yapılan itirazın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kesin olarak verilen, 07.06.2018 tarih ve 2018/620 değişik iş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.