3. Hukuk Dairesi 2017/7415 E. , 2018/1394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 20.02.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av....ve davalı vekili Av.... geldiler Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 09.09.2008 tarihinde ihale sonucu taraflar arasında 25.09.2008 tarihinde sözleşme imzalandığını, ihale sonucunda, istenilen hizmet kalitesine ulaşılması için yatırım yapıldığını, personel istihdam edildiğini, ihale şartnamesindeki hak ve yükümlülüklerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, 09.01.2009 tarihinde davalı tarafından gönderilen yazı ile taraflar arasında imzalanan 25.09.2008 tarihli sözleşmenin kamu ihale kurulunun 01.02.2008 tarihli kararı gözönünde bulundurularak iptal edildiğinin bildirildiğini, tek taraflı fesih işleminin haksız ve dayanaksız bulunduğunu, haksız olarak ihaleyi tek taraflı fesheden davalının, müvekkili tarafından sözleşme gereği 25.09.2008-09.01.2009 tarihleri arasında verilen hizmet bedelini ödemediğini belirterek şimdilik; sözleşmeden kaynaklanan alacaklardan dolayı 100.000 TL"nin 20.07.2009 ihtarname tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranından faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 22.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ettiğini bildirerek, sözleşmenin geçerli olduğuna iyi niyetle güvenerek harcamalar yaptığını, sözleşmede öngörülen niteliklere sahip 25 adet otobüsü kiraladığını, sürücü ve yardımcı personel istihdam ettiğini, ücretlerini ödediğini, sair muhtelif masraflar yaptığını, ihale kapsamında 1.512.850,42 TL harcama yapıldığını beyanla sözleşmenin feshinde davalının haksız olduğunun tespitine, haksız fesih nedeniyle oluşan 1.512.850,42 TL maddi zararının 20.07.2009 ihtar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin haklar ve kâr yoksunluğu zararının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, sözleşmenin dayanağı olan ihalenin, kanunun öngördüğü şartları taşımadığından iptal edildiğini ve sözleşmenin yasal dayanaktan yoksun kaldığını, bu durumda sözleşmenin BK.nun 19. maddesi uyarınca geçersiz olduğunu, davacının sözleşme kapsamında hiç bir hizmetinin bulunmadığını, sözleşme gereği hazır etmesi gereken 25 aracın hazır edilmediğini ve taşımacılık hizmetinin yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, ıslah bildiriminden itibaren 1 hafta içinde yeni bir dava dilekçesi verilmesi zorunlu olup, bu süreye uyulmadığından ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilmesine karar verildiği, Kamu İhale Kurumu tarafından 4734 Sayılı Yasanın 21/b maddesine aykırılı tespit edilen ihale işlemi ve buna dayalı olarak bağıtlanan sözleşmenin yasal koşullara uygun bulunmadığından batıl "geçersiz" sayılması gerektiğini, buna dayalı olarak davacının herhangi bir hak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, kaldı ki, davacının sözleşme kapsamında davalı kuruma hizmet verdiği iddiası kanıtlanamadığı, davalı kurumun yasal koşullara uygun bulunmayan ve davet usulü ile yapıldığı için baştan itibaren geçersiz sayılması gereken ihale işlemine dayalı sözleşmeyi feshinde haksız olduğunun söylenemeyeceği, sözleşme kapsamında hizmetin verildiği ve alacaklı olduğuna ilişkin davacının iddiasını kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK."nun 180. maddesinde "Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir." hükmü yer almaktadır. Mahkemenin 09.05.2013 tarihli duruşma tutanağında, "Davacı vekili davayı ıslah edeceğini bildirdiğinden bu konuda istediği sürenin verilmesine" yönünde ara karar kurulmuş ise de davacı vekilinin davayı ıslah edeceğine ve bu konuda süre istediğine ilişkin bir beyanı duruşma tutanağında yer almamaktadır. Bu nedenle 09.05.2013 tarihli bu ara karar doğrultusunda, bir haftalık süre geçtikten sonra ıslah dilekçesi verildiği gerekçesiyle ıslah hiç yapılmamış gibi değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi doğru değildir.
Taraflar arasında, ihale sonucu düzenlenen, 25.09.2008 başlangıç tarihli sözleşme konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kamu İhale Kurulunun 01.12.2008 tarihli kararında, ihale işlemlerinde mevzuata aykırılıkların bulunduğunun tespiti üzerine davalı tarafından, 09.01.2009 tarihli yazı ile, 25.09.2008 tarihli sözleşmenin Kamu İhale Kurulunun 01.12.2008 tarihli sayılı kararı da göz önünde bulundurularak iptal edildiği davacıya bildirilmiştir. Davalının, ihale işlemlerinde mevzuata aykırı davrandığı anlaşılmaktadır. Davalı idare kendisinin yaptığı mevzuata aykırı ihaleye dayanarak taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmeyi süresi dolmadan feshettiğine göre, sözleşmenin feshinde kusurlu olan tarafın davalı idare olduğunun kabulü gerekir. Kiraya veren davalı kusuru olmadığını ispat etmedikçe oluşan zarardan sorumludur.
Bu durumda, mahkemece, davacının ıslah talebi doğrultusunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.