20. Hukuk Dairesi 2018/1746 E. , 2018/5980 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 14/01/2011 havale tarihli dilekçesiyle; müvekkillerinin murisine ait 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydının 1972 ve 1973 yıllarında yapılan tapulamada kısmen revizyon görerek 74 ada 5 parsel sayısıyla tespit edildiğini ancak anılan tapunun kapsamında olan ve komşu köy..........köyü sınırları içinde kalan bölümünün ölçülmediğini ve daha sonra bu yerin bir kısmının 481 ada 1 ilâ 8 parsel sayıları ile Hazine adına 2/B madde niteliğiyle tapuya tescil edildiğini, geri kalan kısmının ise orman sınırları içerisine dahil olunarak tapuya tescil olunmadığını beyan ederek 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan 481 ada 1 ilâ 8 sayılı parseller ile orman sınırları içerisinde bırakılan ve kadastrosu yapılmadığını tahmin ettikleri 40.256,00 m² yüzölçümlü taşınmazların orman ve orman niteliğini yitirmiş yerlerden olmadığının ve zeminde yerinin tespitine ve davalı Hazine adına tescil edilen tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Daha sonra 12/08/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle; Hazine adına 13/08/1998 tarihinde tescil edilen ........ köyü 3011 sayılı parsele müvekkillerine ait 400 parseli içine alacak şekilde mükerrer tapu tesis edildiğini, 3011 sayılı parselin geri kalan bölümünün ise müvekkillerinin murisine ait 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek 3011 sayılı parselin 400 parselle mükerrer olan kısmının ve mükerrer kısımdan arta kalan ve Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline, orman sınırları dışında kalıp daha önce tescile tabi tutulmayan ve 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan gayrimenkullerin müvekkilleri adına tesciline ve orman sınırları içinde kalıp da 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan gayrimenkulün de müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce seri usulle yapılıp 01/12/1965 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 18/06/1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Davacılar vekili dava dilekçesi ile müvekkillerinin murislerine ait 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kalan yerin bir kısmının ........ köyü 74 ada 5 parsel olarak adlarına tespit ve tescil edildiğini, tapu kaydı kapsamında kalan yerin bir kısmının ........... köyü 481 ada 1 ilâ 8 parsel olarak Hazine adına 2/B madde niteliğiyle tapuya tescil
.........
edildiğini, geri kalan kısmının ise orman sınırları içerisine dahil olunarak tapuya tescil olunmadığını belirterek bu kısımların müvekkilleri adına tescilini talep etmiş, daha sonra ıslah dilekçesi ile dava dilekçesini ıslah ederek ....... köyü 3011 parsele müvekkillerine ait 400 parseli içine alacak şekilde mükerrer tapu tesis edildiğini, 3011 parselin geri kalan bölümünün ise müvekkillerinin murisine ait 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek 3011 sayılı parselin 400 parselle mükerrer olan kısmının ve mükerrer kısımdan arta kalan ve Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline, orman sınırları dışında kalıp daha önce tescile tabi tutulmayan ve 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan gayrimenkullerin müvekkilleri adına tesciline ve orman sınırları içinde kalıp da 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan gayrimenkulün de müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu edilen taşınmazın bir kısmının kesinleşen tahdit içerisinde kaldığı, tahdit dışarısında kalan kısımda ise davacıların zilyetliği olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacıların................... sayılı dosyasında aynı iddialarla dava açarak murislerine ait 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan yerlerin adlarına tescilini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçip kesinleşerek eldeki davanın tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, davacılar vekilinin ....... köyü 3011 parselin müvekkillerine ait 400 parselle mükerrer olan kısmının tapusunun iptaline ilişkin talebi dışındaki bütün taleplerinin reddine karar verilmesi sonuç itibarıyla doğru olduğundan bu kısma ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu kısma ilişkin hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin .......... köyü 3011 parselin müvekkillerine ait 400 parselle mükerrer olan kısmının tapusunun iptali ile müvekkilleri adına tesciline ilişkin talep yönünden ise mahkemece eksik inceleme ile karar verilmiştir. Davacılar vekilinin tapu kaydına dayanmasına rağmen mahkemece keşifte mahalli bilirkişiler ve tanıklar yardımıyla tapu kaydı uygulaması yapılmamış, geri çevirme kararı ile alınan ek raporda “1980 yılında, Orman Kanununun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulama çalışmaları sonunda, ilk orman tahdidinde, orman sayılmayan yer olarak tespit edilip ve ilan edilerek kesinleşen dava konusu taşınmazın bulunduğu yer........ nolu 2/B parseli içerisinde Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Burada......... hattının aplikasyonunda hata yapılmış, orman sınırı dere olarak kabul edilmiştir. Orman tahdit tutanak detay tariflerinde bahsedildiği, ........... nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu hava fotoğrafında görüldüğü ve haritasında gösterildiği gibi dere ile orman sınırı arasında davacılar murisine ait 400 parsel sayılı taşınmaz bulunmaktadır.” denmesine, yine yargılama aşamasında alınan raporlarda da aplikasyonda hata yapıldığının belirtilmesine rağmen orman tahdit tutanakları gerektiği gibi uygulanmamış, ......ç köyü 3011 parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde dahi 400 parselle mükerrerlik olduğunun belirtilmesine rağmen bu talebe ilişkin mahkemece bir değerlendirme yapılmamıştır.
Mahkemece, davacıların dayandığı 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı (sadece Tapu Müdürlüğünden değil gerekiyorsa........ da araştırılarak) ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokisi ile birlikte getirtilmeli; tapu kaydının revizyon görüp görmediğinin, revizyon görmemişse nedeninin, revizyon görmüşse bu kayıtların hangi parsellere revizyon gördüğünün ilgili birimlerden sorulmalı, revizyon görmesi halinde bu parsellerin kadastro tutanakları ve eklerinin, çaplarının, kesinleşmişse tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte dosya arasında yer almalı; 1965 yılında yapılan orman tahdidine ve sonraki aplikasyon ile 2. madde uygulamalarına (birden fazla uygulama varsa tamamına) ilişkin tüm işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit haritası ilgili yerlerden getirtilip halen ......ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, davacıların
..........
dayandığı tapu kaydının sınırları tek tek okunmak suretiyle zeminde gösterilmesi sağlanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen ve gösterilemeyen sınırlar konusunda taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve dayanağı belgelerle denetlenmeli, uzman fen bilirkişisine yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği nokta ve sınırların işaretlendiği, keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilerek tapu kayıtlarının kapsamı belirlenmeli, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “Orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek en az 6-7 adet orman tahdit sınır noktalarını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu 1/10000 ve 1/5000 ölçekli genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa bunların tümü harita üzerinde gösterilerek, taşınmazın konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, ulaşılacak sonuca göre davacılar vekilinin ......... köyü 3011 parselin müvekkillerine ait 400 parselle mükerrer olan kısmının tapusunun iptali ile müvekkilleri adına tesciline ilişkin davası yönünden bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin ..... köyü 3011 parselin müvekkillerine ait 400 parselle mükerrer olan kısmının tapusunun iptali ile müvekkilleri adına tescili talebi dışındaki taleplere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu kısmının ONANMASINA; davacılar vekilinin........parselin müvekkillerine ait 400 parselle mükerrer olan kısmının tapusunun iptali ile müvekkilleri adına tesciline ilişkin talebine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu kısmının BOZULMASINA 27/09/2018 günü oy birliği ile karar verildi.