3. Hukuk Dairesi 2017/9852 E. , 2018/1407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 20.02.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili Av... geldi. Davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi ile Üniversal ... Hastanesi binasının davalı tarafından kiralandığını, kira sözleşmesinin 4.1 maddesi gereğince kira bedelinin kiracının tıbbi hizmetlerden ve hastane işletmesinin tüm gelirlerinden elde edeceği tahsilatın %6+KDV"si olarak belirlendiğini, kira sözleşmesinin 5.1 maddesi gereğince oluşan kira alacak miktarı kadar faturaların kesilip davalıya teslim edildiğini, borçlu fatura bedelini 10 iş günü içinde ödemeyince ihtarname keşide edildiğini, bu sürede de borç ödenmeyince icra takibi başlatıldığını, davalının itirazının yerinde olmadığını belirterek, ... 9.İcra Müdürlüğünün 2013/18113 E.sayılı icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına , davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına, akdin feshine ve davalının tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, takibe dayanak yapılan faturaların taraflar arasında akdedilmiş bulunan 06.04.2007 tarihli kira sözleşmesinin 5. maddesinde öngörülen prosedüre uygun olarak tanzim edilmedikleri gibi aynı sözleşmenin “4.1” maddesinde kararlaştırılan şekilde, mecurda faaliyet gösteren özel hastanenin Ocak, Şubat, Mart.2013 ayları cirolarının % 6’sını (+ KDV) hiçbir suretle yansıtmadığını, bu itibarla, davacı ve takip alacaklısı kiraya veren tarafça re’sen düzenlenmiş bulunan takip dayanağı faturaların kadri maruf bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptali ile %20 tazminatın davalıdan tahsiline, konusu kalmayan tahliye davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 06.04.2007 başlangıç tarihli ve otuz yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 4.1. maddesinde, “Kira bedeli kiracının tıbbi hizmetlerden ve hastane işletmesinin tüm gelirinden elde edeceği tahsilatın (bunlara ilişkin KDV düşüldükten sonraki kısmının) %6+KDV sidir. Sağlık mevzuatından kaynaklanan ücretsiz bakıma tabi hastalar, ücretsiz havale olan hastalar ve kiracı tarafından tahsil edilemeyen gelirler Kira bedeli tespitinde dikkate alınmaz.” 5.1. maddesinde “Kira Bedelinin yukarıdaki hesaplamalara göre esas alınacağı aylık toplam tahsilat, yapıldığı ayı takip eden ayın ilk 7 iş günü içinde, tahakkuk eden kira bedelini de gösterir biçimde kiracı tarafından kiralayan"a liste halinde bildirilecektir. Kiralayan söz konusu listenin teslimi ile birlikte tahakkuk eden kira kedeline ilişkin KDV dahil fatura düzenleyerek Kiracı ya teslim edecektir. Kiracı, kira bedeline ilişkin fatura tutarını faturanın kendisine tesliminden itibaren 10 iş günü içinde öder. Bu süre için de kira bedeli ödenmez ise kiracı kiralayana ödeme hususunda bir ihtarname göndererek Kiracının kira bedelini söz konusu ihtarnameyi tebliğinden itibaren 60 gün içinde ödenmesini ihtar eder. Kiracı tarafından bildirilen liste ile tahsilat arasında farklılık bulunması halinde veya söz konusu farklılığın sonradan tespit edilmesi halinde kiracı ve kiralayan tahsilat hususunda derhal mutabakat sağlar ve bakiye kısım oluşursa bu bedel derhal kiralayana ödenir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Davacı kiraya veren şirket tahliye talepli olarak 22.07.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2013 yılının Şubat, Mart, Nisan ayları toplamı 134.967,44 TL kira alacağı ile 3.609,79 TL işlemiş faiz olmak üzere, 138.577,23 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri davalıya 24.07.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı süresinde yaptığı itirazında; ” takip alacaklısının talep olunan tutarda bir kira alacağı bulunmadığı gibi müvekkil hastanenin bahse konu aylara ilişkin olarak takip alacaklısının iddia etmiş olduğu tutarda bir cirosunun da söz konusu olmadığını, henüz taraflar arası bir hesap mutabakatı sağlanmadan, takip alacaklısının tek taraflı işlem ile fatura düzenleyip icra takibine konu ettiğini, belirterek borca ve ferilerine itiraz ettiğini;" beyan etmiştir. Yargılama sırasında davalı taraf faturaların kira sözleşmesine aykırı olarak düzenlendiğini, bildirmiştir. Davalı vekili delillerinde, ... Universal Sağlık Hizmetleri AŞ.”nin ticari defter ve kayıtları ile ... Başkanlığı’ndan celp edilecek dava konusu Universal ... Hastanesi cirolarına dayanmıştır. Davalının, 23/10/2014 tarihli bilirkişi raporuna ... Başkanlığı’ndan dava konusu Universal ... Hastanesi ciroları yerine sehven Universal ... Hastanesi’ne ait ciroların gönderildiğini belirterek itiraz etmesi üzerine doğru cirolar celp edildikten sonra alınan 15/06/2015 tarihli ek raporda “her ne kadar yeni celp edilen belgelerde ciro düşük görülse de davacı tarafından düzenlenen faturalara herhangi bir itiraz görülmediğinden kök raporda değişiklik yapılmasına gerek görülmediği” bildirilmiş ve Universal ... Hastanesi’ne ait cirolar üzerinden hesaplanan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama sözleşmenin 4.1. maddesine aykırıdır.
Bu durumda mahkemece ... Başkanlığı’ndan gönderilen dava konusu Universal ... Hastanesi ciroları ve davalının kayıt ve defterleri incelenerek konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan yeniden denetime elverişli rapor alınması ve yapılan incelemeye göre kira alacağının olup olmadığının tesbiti ile varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı taraf yararına HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması için taktir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.