11. Hukuk Dairesi 2016/11546 E. , 2018/4795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.04.2016 tarih ve 2014/2152-2016/898 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26.06.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Atıksu Arıtma Tesisi Çamursuzlaştırma Ünitesi"ne ait ...marka iki adet dekantörün periyodik bakımlarının yapılması için dava dışı ... şirketine gönderilmek üzere davalıya teslim edildiğini, davalı ... şirketi tarafından taşınan makinelerin normal işletme şartlarında oluşmayacak şekilde nakliye esnasında hasarlandığını, bu hasar ve kırık parçaların ... şirketinde yaptırıldığını, davalının TTK m. 875 uyarınca hasardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 61.550,74 TL"nin 29/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu dekantörün parçalarının takılması, sökülmesi ve nakliyesinin teknik bilgi gerektirdiğini, davacı tarafın malı teslim ederken taşıma sırasında malın zarar görmemesi için yeterli koruyucu ambalajlama yapmadığını, ambalajlamadan kaynaklanan zarardan göndericinin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yükteki zararın ambalaj eksikliğinden meydana geldiği, taşıyıcının ambalajlama işlemini tam bir kontrol yükümlülüğünün bulunmadığı, taşıma konusu edilen yükün ağır bir makine parçası olduğu, bu çerçevede taşıyandan yükün ambalajının yetersiz olduğuna dair bir uyarı yapmasını beklemenin hayatın olağan akışı kurallarına uygun düşmeyeceği, yükün ağırlığına ve büyüklüğüne karşın hassas, kırılabilir parçaları varsa bunları muhafaza altına almanın gönderenin yükümlülüğünde olduğu, kaldı ki tanık beyanlarına göre davalının davacıya dekantörlerin sandık palet içerisine konması gerektiği uyarısı yapmasına rağmen davacının bu ikaza uymayarak zararın doğmasına kendisinin neden olduğu, 6102 sayılı TTK"nın 878/1,b ve 878/2 ve devam maddeleri gereğince yetersiz ambalajlama nedeniyle taşıyıcı olan davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece 6102 sayılı TTK"nın 878/1,b ve 878/2 ve devamı maddeleri gereğince yetersiz ambalajlama nedeniyle davalı taşıyıcının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar ambalajlama ve ilk yükleme işlemi davacı gönderenin sorumluluğunda ise de; davalı taşıyıcı, nezaret yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair yeterli delil sunmamıştır. Ayrıca tek başına tanıklığına ihtiyatla yaklaşılabilecek davalı çalışanının beyanına dayalı olarak davalı taşıyıcının nezaret yükümlülüğünü layıkıyla yerine getirdiğinin kabulü mümkün değildir.
Taşıyıcı ilk yükleme ve yetersiz ambalajlamadan kaynaklanan hasardan doğrudan sorumlu tutulamaz ise de, 6102 sayılı TTK’nın 875 ve devamı maddeleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda özellikle kargo taşımacılığı bakımından taşıyıcının gönderene ait iş ve işlemlerde nezaret yükümlülüğü bulunduğu, söz konusu nezaret yükümlülüğü kapsamında somut olayın özelliklerine göre ambalaj yetersizliği nedeniyle hasara uğrayabilecek yükün bu yetersiz ambalajlamayla taşımadan kaçınmayı da gerektirebileceği hususları mahkeme kararında yeterince tartışılmamıştır.
Ayrıca dosya kapsamından anlaşıldığı üzere dava konusu yetersiz ambalajlanan emtia, ilk yüklendiği kamyondan başka kamyona, daha sonra taşımanın başka bir noktasında başka bir kamyona paletli taşımalara uygun ekipman ile nakledilmiş olup hasarın kamyondan indirme ve başka kamyona yükleme sırasında oluşup oluşmadığı da belirgin değildir. Dava konusu olayda yükleme ve ambalajlama başlangıçta gönderen tarafından gerçekleştirilmekle beraber yolculuk sırasında taşıyıcının tekrar yüklemesi nedeniyle, hasarın ilk yüklemeden sonra başka kamyona yükleme ve boşaltma sırasında meydana gelmesi halinde davalı taşıyıcı artık yükleme ve ambalajlama hatasına dayanma olanağından yoksundur.
Tüm bu hususlar nazara alınarak; hasarın neden kaynaklandığı, ambalaj yetersizliğine ilişkin davalının yukarıda açıklanan şekilde nezaret yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, hasarın sonraki yükleme, boşaltma ve tekrar istifleme sırasında oluşup oluşmadığı, ikinci yüklemenin davalı sorumluluğunda olduğu nazara alınarak yeni bir heyetten rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.