3. Hukuk Dairesi 2017/11209 E. , 2018/1410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 20.02.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av... geldi. Davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davaya konu taşınmazı 01.05.2002 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli sözleşme ile davalı belediyeden kiraladığını, taşınmazın mülkiyetinin dava dışı Hazineye ait olduğunu, kiralanan taşınmaz için ecrimisil ödemek zorunda kaldığını, belirterek kira sözleşmesi nedeniyle ödenen 189,637 TL"nin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde haksız tahsilatların yapıldıkları tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, dava konusu kiralananın bulunduğu yerin denizden doldurularak tüm gelir denetim ve gözetim hakkının belediyeye devredildiğini, bu devrin yasa gereği olduğunu, dolgu ve düzenleme işlemlerinin tamamlanıp kullanıma açılması ile kendiliğinden gerçekleştiğini, bu nedenle 24.11.2005 günü tasarruf haklarının doğduğunu, ayrıca taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi mevcut olduğunu, kira sözleşmesinin geçerli olması için kiraya verenin malik olması gerekmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19/03/2015 tarih ve 2014/7266 E, 2015/2744 K. sayılı ilamı ile; “Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür.
Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiralayanın tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Mahkemece davacının ödediğini belirttiği ecrimisil ödemelerine ilişkin belgelerinin dosyaya getirtilerek davacının ödediği ecrimisil bedelini geçmemek kaydıyla kira bedeli iadesine karar verilmesi gerekir.” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrasında mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verildikten sonra yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne 3.977,75TL"nin 30/11/2002 tarihinden, 11.130,60TL"nin 31/12/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, toplanan delillere göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verildiği belirtilmiş ise de; Bozma ilamında yazılı hususlar yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında ecrimisil ödeme belgelerinin getirtilerek ödenen bedeli geçmemek kaydıyla kira bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde mahkemece 04/11/2002 tarihli 3.977,75 TL bedelli ve 07/01/2004 tarihli 11.130,60 TL bedelli ecrimisil ihbarnamelerinin, ... Milli ... Müdürlüğünün 01/03/2016 tarih ve 939 sayılı cevabi yazısında davacı şirket tarafından süresinde ödenmediğinden, ecrimisilllerin 6183 sayılı Kanuna göre tahsili için Vergi Dairesi Müdürlüğüne gönderildiği bildirildiği halde ödenip ödenmediği araştırılmadan bu bedeller üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece ecrimisil ihbarnameleri ile bildirilen bedellerin davacı şirket tarafından ödenip ödenmediği ödendiyse ödeme tarihleri araştırılarak ecrimisil ödemelerine ilişkin belgeler dosyaya getirtilerek davacının ödediği ecrimisil bedelini geçmemek kaydıyla kira bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1 numaralı bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.