11. Hukuk Dairesi 2016/12452 E. , 2018/4801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/11/2015 tarih ve 2014/195-2015/759 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili çalışanının davalıya ait uçak ile iş seyahati yaptığını, ... çıkışlı İstanbul aktarmalı TK 2105/TK 1917 sayılı ... uçuşu sırasında müvekkili kuruma ait tripotu ... Havalimanında teslim alınmak üzere ... Esenboğa Havalimanına davalı çalışanlarına teslim edildiğini, ancak yolculuk sonunda tripotun müvekkili çalışanına teslim edilemediğini, davalı yedinde iken kaybolduğunu, bu nedenle 5.627,12 TL zararın oluştuğunu, bu zararın tahsili için takip yapıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının personeli ile müvekkili arasında taşıma akdi yapıldığını, bu nedenle davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca bu müvekkilinin sınırlı sorumlu olduğunu, sınırlı sorumluluk hükümleri nazara alınarak tazminat hesabı yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığa Türkiye"nin 26/03/2011 tarihinde taraf olduğu 1999 tarihli kısa adı "Montreal Konvansiyonu" hükümlerinin uygulanması gerektiği, Konvansiyonu"nun 22. maddesi gereğince sınırlı sorumluluk ilkesi çerçevesinde davacının uğradığı zararın 1131 özel çekme hakkına kadar olan kısmının tazmininin talep edilebileceği, davacı tarafından, dava konusu alacağın 5 iş günü içerisinde ödenmesine ilişkin ... 25. Noterliğinin 05/11/2013 tarih 30502 yevmiye nolu ihtarnamesinin davalı şirkete 08/11/2013 tarihinde tebliğ olunduğu, buna göre davalı şirket yönünden temerrüdün 13/11/2013 tarihinde oluştuğu, 16/12/2013 olan takip tarihi itibariyle 1131 özel çekme hakkının TL karşılığı 3.508,70 TL olduğu, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faiz tutarının 34,89 TL olduğu, 178,06 TL ihtarname masrafının bulunduğu, bu durumda toplam 3.721,65 TL"nin talep edilebileceği, alacağın likit sayılmadığı, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 3.508,70 TL asıl alacak 178,06 TL ihtarname masrafı 34,89 TL işlemiş faiz toplamı 3.721,65 TL ye yönelik itirazın iptali ile 3.508,70 TL asıl alacağa 16/12/2013 olan takip tarihinden itibaren %11 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’un 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 26.11.2015 tarihi itibariyle 2.080,00 TL"dir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile takibin 3.761,65TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Bu durumda, reddedilen dava değeri yukarıda anılan madde hükmüne göre davacı yönünden temyiz sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı tarafın taşıma akdine taraf olmamasına karşın kaybolan malın maliki sıfatıyla genel hükümlere göre talepte bulunabilecek olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 150,48 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.