3. Hukuk Dairesi 2017/2678 E. , 2018/1497 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile ..., ..., 234 pafta, 1960 ada, 21-23 parsel üzerinde bulunan ... Alışveriş Merkezinde 1.katta 102 nolu bağımsız bölüme ilişkin 13.12.2012 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 1.bölümünün 5. maddesi uyarınca kira sözleşmesinin süresinin 5 yıl, sözleşmenin son bulma tarihinin 13.12.2017 tarihi olduğu halde, davalının mecuru haksız yere tahliye ettiğini, sözleşmenin 13.5 maddesi uyarınca; davalıya erken tahliyeden dolayı cezai şart bedeline ilişkin fatura gönderildiğini ancak faturanın iade edildiğini, faturanın tahsili yönünde ... ... 6. İcra Müdürlüğünün 2014/15480 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; sözleşmeyi haklı feshettiklerini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, icra takibinin 23.043,05 TL ödenmeyen kira, 104.552,28 TL cezai şart, 539,78 TL işlemiş faiz, olmak üzere toplam olan 128.135,11 TL alacak üzerinden devamına ve cezai şart tazminatı ile kira alacağı toplamı 127.595,33 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının cezai şart bedeline hükmedilen icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
İcra ve İflas Kanunu"nun 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını doğrudan mahkemede dava ederek haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir. Eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse, istek halinde alacaklı yararına, eğer borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.
Davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde mahkemece 104.552,28.- TL cezai şart bedeli üzerinden de itirazın iptaline karar verilmiştir. Cezai şart alacağı likit bir alacak olmadığına göre icra inkar tazminatına hükmedilemez. Mahkemece cezai şart bedeli yönünden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün, HUMK"nun 438/7, C2 hükmü ve 6100 Sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasından; icra inkar tazminatına ilişkin 3. bendin çıkarılmasına ve yerine " 23.043,05 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.2.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.