16. Hukuk Dairesi 2019/5535 E. , 2019/9126 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda,... Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 99 parsel sayılı 20.958,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, taşınmazın adına tescili istemiyle, tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 113 ada 99 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın ham toprak vasfında olmayıp tarım arazisi vasfında olduğu, taşınmazda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dairemizin 11.11.2019 tarih, 2016/12890 Esas, 2019/7188 Karar sayılı geri çevirme kararı uyarınca dosya arasına alınan belgelerden, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanında belgesizden kesinleşen taşınmaz miktarının 96.971,71 metrekare olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin yapılan araştırma yetersiz olduğu gibi, yöntemince belgesiz araştırması yapılmamış, davacı adına belgesizden ancak 3.028,29 metrekare daha yerin tescil edilebileceği düşünülmemiştir.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın sınırında bulunan taşınmazlara ait dayanak kayıtlar getirtilmeli, dava konusu taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları, tarihleri açıkça yazılmak suretiyle (en az üç tanesi) Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında davacıya, 3.028,29 metrekarelik taşınmaz bölümün, taşınmazın neresinden verilmesini istediği sorularak seçimlik hakkı kullandırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan; davacının talebine konu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe elverişli, davacının talebine konu taşınmaz bölümünü gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın talebe konu bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı lehine, talebine konu taşınmaz bölümünde zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.