Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra takibinde itiraz takip borçlusu tarafından yapılabilir. Takip borçlusunun takibe karşı beyanda bulunamadığı hallerde 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin 1 ve 2. fıkrası uyarınca atayacağı bir vekil vasıtasıyla işleme itiraz edebilir.
Somut olayda takip borçlusu ... Ticaret A.Ş. aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takibe karşı şirket mührü altında imzası olan H. K..’in icra takibine 24.08.2010 tarihli havaleli dilekçe ile itiraz ettiği ve itiraz dilekçesinin ekinde takip borçlusu şirket yetkilileri M. Z. Ö. ve Z. K.. tarafından borçlu şirketin kamu kurumlarındaki işlerinin takibine yönelik genel vekâletname ibraz ettiği görülmüştür. H. K. adlı şahsın şirket yetkilisi veya baro levhasına kayıtlı avukat sıfatına haiz olmadığından borçlu şirket adına yukarıda zikredilen 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu hükümlerince takibe itiraz edemez.
O halde; mahkemece, şikâyetin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir. 
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.