Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2346
Karar No: 2018/13351
Karar Tarihi: 10.10.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2346 Esas 2018/13351 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/2346 E.  ,  2018/13351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan ..."ın, 84 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 nolu bağımsız bölümünü, intifa hakkı üzerinde kalmak kaydıyla davalı kızı ...’ye, 82, 238 ve 113 parsel sayılı taşınmazları da davalı oğlu ... temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tescile, olmazsa miras payı oranında adına tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., murisin mal kaçırma amacı bulunmadığını, paylaştırma kastıyla hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ... ise davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 27.09.2011 tarihinde ölümü ile geriye eşi ..., çocukları davacı ..., ..., davalılar ... ve ...’in mirasçı olarak kaldıkları, çekişme konusu 84 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 nolu bağımsız bölümün 20.04.2004 tarihli akitle mirasbırakan tarafından çıplak mülkiyetinin davalı ...’ye devredildiği, 113 parsel sayılı 6.700m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazın 30.06.2004 tarihli satış akdiyle, 238 parsel 28.340m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazın 21.08.2008 tarihli satış akdiyle ve 98 ada 82 parsel sayılı 314m2 miktarlı ev ve arsa nitelikli taşınmazın 11.04.2003 tarihli satış akdiyle mirasbırakan tarafından davalı ...’e devredildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda ise, mirasbırakanın dava dışı 98 ada 83 parsel sayılı taşınmazını 15.04.2003 tarihli akitle dava dışı kızı ..."a devrettiği ayrıca dava dışı 84 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 nolu bağımsız bölümün davacı ..., 3 nolu bağımsız bölümün de davalı ... adına 04.09.2003 tarihli satış akdiyle kayıtlı olduğu, mahkemece dava konusu taşınmazlarla birlikte davalılar, davacı ve dava dışı ..."a temlik edilen taşınmazlara ilişkin akit tablolarının temin edilmediği, mirasbırakanın gerçek amaç ve iradesinin usulüne uygun olarak saptanmadığı açıktır.
    Öte yandan, davacının davalı ... adına kayıtlı traktör, dükkan ve işyerinin bedeli mirasbırakan tarafından ödenmek suretiyle satın alındığı iddiası ile tenkis isteği bulunduğu halde bu hususta olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.
    Hal böyle olunca, hem taraflara hem dava dışı ..."a yapılan temliklere ilişkin akitlerin merciinden getirilmesi, taraflarca bildirilen tanıklar yeniden dinlenmek suretiyle mirasbırakanın çocuklarıyla ve özellikle davacı ile beşeri ilişkisinin açıklığa kavuşturulması, mirasbırakan adına kayıtlı halen 13 adet taşınmaz daha bulunduğu da gözetilerek mirasbırakanın iradesinin saptanması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi tenkis isteği bakımından olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması da doğru değildir.
    Davalı ..."in yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.Başkan



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi