1. Ceza Dairesi 2018/3872 E. , 2018/4852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜM : İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/07/2017 tarih ve 2017/169 esas, 2017/127 karar sayılı hükmüne yönelik;
1-) Mağdur ..."e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan; TCK"nin 81/1, 35/2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 8 yıl 4 ay hapis cezası,
2-) Mağdur ..."a yönelik kasten yaralama suçundan; TCK"nin 86/2, 86/3-a, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezası,
3-) Her iki mağdura karşı tehdit suçundan; TCK"nin 106/1-1, 43/2, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 15 gün hapis cezası,
CMK"nin 280/1-a maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine.
Sanık ... hakkında; mağdur ...’e yönelik kasten yaralama ve tehdit suçları ile mağdur ...’ye yönelik tehdit suçlarından hükmolunan cezaların miktarına göre, CMK"nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin bu hükümlere yönelen temyiz isteminin CMK"nin 298. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Temyiz dilekçelerinin kapsamı ve temyiz edenlerin sıfatına göre; sanık ... hakkında; mağdur ...’ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin esastan reddine ilişkin kararının, sanık ve müdafiinin temyiz isteği üzerine yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurması üzerine; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucu verdiği 31.10.2017 gün ve 2017/2584 esas, 2017/2577 sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararının sanık müdafii tarafından; sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine yönelen temyiz itirazının reddine;
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın, olay günü kız kardeşi mağdur ..."in ışığının açık olması nedeniyle onun evine gitmiş, kapının açılmaması üzerine, balkon kapısından içeri girerek, içeride üst kısmında elbisesi bulunmayan mağdur ...’yi kız kardeşinin evinde birden görmesi üzerine, anlık bir öfke saiki ile evde bulunan falçatayı alıp rastgele ona doğru sallayarak mağdur ...’yi 05/06/2015 tarihli geçici rapor,... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalının 09/10/2015 ve 29/03/2016 tarihli rapor içeriklerine göre; yüzünün sol bölgesinde yanakta uzanan açıklığı yukarı bakan 12x1 cm. boyutlarında 0,3 cm. derinliğinde kesi, boyun ön yüzde derinliği olmayan 3 cm"lik kesi, sol omuzdan başlayıp lateralden dirseğe doğru uzanan, derinliği olmayan yaklaşık 25 cm"lik kesi, sol meme üzerinde yatay uzanan 10x1 cm"lik kesi oluşturacak şekilde yaraladığı, bu yaralanmaların; mağdurun yaşamını tehlikeye sokmayan; ancak basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek düzeyde olup, yüzde sabit ize neden olduğunun anlaşıldığı olayda,
Sanığın, yanında saldırıda kullanılmak üzere herhangi bir silah getirmemiş bulunmasına, daha önceden mağdur ... ile aralarında hiç bir husumetin olmayışına, ciddi bir engel hal bulunmamasına rağmen sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi ve mağdurun özellikle hayati bölgelerinin hedef alındığını gösterir, her türlü şüpheden uzak yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığı halde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi uyarınca aynı Kanunun 61. maddesindeki ilkeler gözetilerek temel cezanın üst sınırdan belirlenmesi yerine suçun nitelendirilmesinde düşülerek "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararının verilmesi,
Yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, sayın Üye ...’ın hükmün onanması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oy çokluğuyla, 21/11/2018 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık savunmalarından, mağdur anlatımlarından, adli rapordan anlaşılacağı üzere;
Sanığın, olay günü mağdur kardeşi ..."in evinin ışığının açık olması nedeniyle evine gittiği kapının açılmaması üzerine şüphelenip balkon kapısından içeri girdiği, evde mağdur ..."yi üstü çıplak bir vaziyette görmesi nedeniyle sinirlenip eline geçirdiği falçata ile mağdura saldırdığı, defalarca mağdurun hayati bölgelerini de hedef alan hamleler yaptığı, ancak; mağdurun sakınması ve şahsi çevikliği nedeniyle nitelikli bir yaralanma meydana gelmemiş ise de, yanakta, boyunda, sol omuzda, sol meme üzerinde pek çok kesi meydana geldiği, saldırının devam etmesi üzerine mağdurun bir odaya sığınıp kapıyı arkadan kilitlemesi sonucunda saldırıdan kurtulabildiği olayla ilgili sayın çoğunluk eylemin kasten yaralama olduğu gerekçesiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Ceza Dairesinin kararının bozulması yönünde görüş bildirmiş ise de, sanığın uygunsuz vaziyette kız kardeşinin evinde gördüğü mağdura duyduğu öfke, kullanılan falçatanın öldürme eylemine elverişli bir vasıta olması, sanığın bu vasıtayı hayati bölgeleri de hedef alacak şekilde pek çok kez kullanmış olması ve saldırının mağdurun kaçıp kendisini odaya kilitlemesi sonucunda sonuçlanmış olması bir bütün olarak değerlendirildiğinde kasten öldürme suçu için gereken tüm maddi ve manevi unsurların birlikte gerçekleştiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin ve bölge adliye mahkemesinin kararlarının isabetli olduğu kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyorum.