Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6084
Karar No: 2021/3104
Karar Tarihi: 25.03.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6084 Esas 2021/3104 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, davalı şirketin alacaklı olduğu icra müdürlüğündeki dosyaya konu alacağı temlik aldıklarını ve takip borçlularının takibin iptali istemiyle dava açtıklarını belirterek, temlik bedelinin tamamının tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, dava kısmen kabul edilerek asıl alacak ve damga vergisi olarak ödenen tutarın davalıdan tahsili kararlaştırılmış, araç devir bedeli yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava açıldıktan sonra terkin edilen davalı şirket hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca, davacının her bir talebi hakkında her bir davalı yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmadığından karar emredici kanun hükmüne aykırıdır. Bu nedenlerle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: HMK'nın 114/1-d, 297/2 ve 428. maddeleri, HUMK'nın 440. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2020/6084 E.  ,  2021/3104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; davalı şirketin alacaklı olduğu Korkuteli İcra Müdürlüğü’nün 2007/1789 Esas sayılı dosyasına konu alacağı temlik aldıklarını, temlik bedeli olarak 35.000 TL ve damga vergisi ödediklerini, ayrıca 07 DS 410 plakalı aracı davalı şirketin tek ortağı olan ...’ın babası davalı ...’a devrettiklerini, ancak icra dosyasının borçlularının Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/52 Esas numaralı davası ile takibe konu senetteki imzaya itiraz ederek icra takibinin iptaline yönelik dava açtığını, alacağın temliki işleminin bir tasarruf işlemi olduğunu, takibin iptal edilmesi halinde alacağın temlikine ilişkin işlemin de geçersiz olacağını, bu durumda davalıların temlik bedeli oranında sebepsiz zenginleşeceklerini ileri sürerek, toplam temlik bedeli olan 52.000 TL’nin 22.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı şirket temsilcisi ... açılan davayı kabul etmiş, davalı ... davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalı ...’ın yargılamanın 16.12.2008 tarihli celsesinde davayı kabul ettiğini beyan ettiğinden 35.618-TL"nin (asıl alacak+damga vergisi) dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsiline, araç devir bedeli olan 15.800 TL yönünden davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Davacılar eldeki dava ile, davalı şirketin alacaklı olduğu Korkuteli İcra Müdürlüğü’nün 2007/1789 Esas sayılı dosyasına konu alacağı temlik aldıklarını, dava dışı takip borçluları tarafından takibin iptali istemiyle dava açıldığını, temlik bedelinin bir kısmını nakit olarak ödediklerini, bakiye kısmın ödenmesi amacıyla davalı şirket yetkilisinin babası olan ...’a bir aracın devredildiğini, takibin iptal edilmesi halinde davalıların sebepsiz zenginleşeceğini ileri sürerek, temlik bedeli olarak ödenen 52.000 TL’nin davalılardan tahsilini talep etmişlerdir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarından olup, dava şartlarının açılan davanın başlangıcından sonuna kadar mevcut olması gerekmektedir. Bir başka deyişle dava açan ve davalı konumunda bulunan her gerçek yada tüzel kişi davanın devamı ve hüküm kesinleşinceye kadar dava ve taraf ehliyetini korumuş olmalıdır. Dosya kapsamından; davanın açıldığı tarih itibariyle dava ehliyeti bulunan davalı şirketin davanın devamı sırasında ve 27.04.2016 tarihli karardan önce, 26.08.2014 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, dava açıldıktan sonra resen terkin edildiği anlaşılan davalı şirketin ihya edilmesi amacıyla taraflara uygun süre verilerek şirketin ihyası için dava açması sağlanıp, ihya gerçekleştikten sonra yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak terkin edilmiş şirket hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2- HMK’nın hükmün kapsamı başlıklı 297/2. maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlenmesine yer verilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacılar alacağın temliki için peşin olarak ödenen bedel ve damga vergisi ile birlikte yargılama sırasında vefat eden davalı ...’a temlik bedelinin ödenmesi amacıyla devredilen araç bedelinin tahsilini talep etmiş; Mahkemece, davacıların araç bedelinin tahsiline ilişkin talebi reddedilmiş, asıl alacak ve damga vergisi olarak ödenen 35.618 TL’nin davayı kabul etmesi sebebiyle davalı ...’dan tahsiline karar verilmiş, ancak bu taleple ilgili diğer davalılar yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Açıklanan emredici kanun hükmüne aykırı şekilde davacının her bir talebi hakkında her bir davalı yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına bozulmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi