Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17117
Karar No: 2018/13410
Karar Tarihi: 11.10.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/17117 Esas 2018/13410 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/17117 E.  ,  2018/13410 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL İ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan ... ..."nun Maliye ile ilgili bir takım problemlerinin bulunması nedeniyle 61292 ada 1 parsel (eski 40036 ada 3 parsel) sayılı taşınmazdaki payını iade edilmek üzere dava dışı ..."a devrettiğini, ..."ın, maliye ile olan problemlerini çözdükten sonra kendisine ait payı iade etmek üzere kardeşi olan davalı ..."ye aktardığını ancak davalı ..."in devre yanaşmadığını, taşınmazın bir kısım payını dava dışı ... isimli şahsa satış suretiyle temlik ettiğini, bakiye payı yönünden ... İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile ... 1. Noterliğinin 28.02.2012 tarih ve ... yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediğini ileri sürerek mirasbırakandan intikal etmesi gereken payın tapu kaydının iptali ile adına tesciline ve sözleşmesinin feshine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, inançlı işlem iddiasının yazılı delille ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 40036 ada 3 parselin tamamı ... ... adına kayıtlı iken 22.12.2000 tarihinde ..."a, ...in de, 05.01.2001 tarihinde ..."ye (Yıldız) satış suretiyle devrettiği, anılan taşınmazın 02.06.2006 tarihinde imar uygulamasına tabi tutulduğu ve 61292 ada 1 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu ve 303/3270 (101/1090) payın davalı ... adına tescil edildiği, Tahsin"in 12.05.2010 tarihinde 1/109 payını dava dışı İsmail Yalçın"a ve 1/109 payını dava dışı ..."a, 17.5.2011 tarihinde 2/109 payını dava dışı ..."a, 01.03.2012 tarihinde vekaleten hareket eden ..."nun 5/327 payı dava dışı ..."na satış suretiyle devrettiği davalı ..."in dava konusu taşınmazda 133/3270 payının kaldığı, anılan pay yönünden de davaya müdahil olan ... İnşaat Taahhüt ve Tic. Ltd. Şti. ile ... 1. Noterliği"nin 28.02.2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediği, tarafların öz kardeş oldukları, davalı ..."nin ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 08.05.1970 tarih 1970/225 Esas, 1970/163 sayılı Karar ve ... Noterliği"nin 11.05.1970 tarih ve 1970/816 yevmiye nolu senedine istinaden .. ve ... tarafından evlat edinildiği anlaşılmaktadır.
    Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığı açıktır.
    Bilindiği gibi; inanç sözleşmeleri, tarafların karşılıklı iradelerine uygun bulunduğu için, onlara karşılıklı borç yükleyen ve alacak hakkı veren geçerli sözleşmelerdir. (818 sayılı Borçlar Kanununun (BK) 18. maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 97. maddesi) Anılan sözleşmelerde, taraflar, sözleşmenin kendilerine yüklediği hak ve borçları belirlerken, inançlı işlemin sona erme sebeplerini; devredilen hakkın inanılan tarafından inanana iade şartlarını, bu arada tabii ki süresini de belirleyebilirler. Bunun dışında, akde aykırı davranışın yaptırımına da sözleşmelerinde yer verebilirler. Buna dair akit hükümleri de TBK"nin 26 ve 27. maddelerine aykırılık teşkil etmediği sürece geçerli sayılır.
    İnanç sözleşmesine ve buna bağlı işlemle alacaklı olan taraf, ödeme günü gelince alacağını elde etmek için dilerse; teminat için temlik edilen şeyi "ifa uğruna edim" olarak kendisinde alıkoyabileceği gibi; o şeyi, açık artırma yoluyla veya serbestçe satıp satış bedelinden alma yoluna da başvurabilir. Bu sonuçlar kendine özgü bu akdin tabiatında mevcuttur. Sözleşme ile öngörülen ifa süresi içerisinde, sırf sözleşmeyi imkansız kılmak amacıyla muvazaalı olarak yapılan temliklerin yasal koruma altında tutulamayacağı izahtan varestedir. Meri hukuk sistemimizde herhangi bir düzenleme olmamasına karşın, inanç sözleşmelerinin yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde uygulama yeri bulan kendine özgü bir müessese olduğu, öğreti ve uygulamada kabul edilegelen bir olgudur.
    Uygulamada mesele, 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile ilişkilendirilip, bu karar dayanak yapılmak suretiyle çözüme gidilmektedir.
    İçtihadı Birleştirme kararının sonuç bölümünde ifade olunduğu üzere, inançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatı, şekle bağlı olmayan yazılı delildir. İnanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gereklidir. Bunun dışındaki bir kabul, hem İçtihadı Birleştirme kararının kapsamının genişletilmesi, hemde taşınmazların tapu dışı satışlarına olanak sağlamak anlamını taşıyacağından kendine özgü bu sözleşmelerle bağdaştırılamaz.
    Öte yandan, mirasbırakana teb"an (miras bırakanın hakkına dayanarak) açılan davalarda tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunlu ise de, mirasçılar arasında paylı mülkiyet hükümleri uygulanacağından, mirasçının mirasçı aleyhine açtığı davada pay oranında istek dinlenebilir.
    Somut olaya gelince; iptal ve tescil davalarının taşınmazın kayıt maliki aleyhine açılması zorunludur. Nitekim, eldeki dava kayıt maliki davalı ... aleyhine açılmıştır.
    Ancak, davanın niteliği gereği taşınmazın son maliki bakımından iddianın incelenebilmesi için ilk el durumundaki dava dışı ... arasındaki hukuki ilişkinin inançlı işleme dayalı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiğinde kuşku yoktur. Ne var ki, davacının çekişme konusu taşınmazı devrettiği ilk el durumundaki Arif davada yer almamıştır.
    Hal böyle olunca; mirasbırakan ... ..."ndan sonra ilk el durumundaki ..."ın davada yer almasının sağlanması, ondan sonra yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca mirasbırakan ile Arif arasındaki temlikin inançlı işlem olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, taraflar arasında inanç ilişkisi var ise davalının inanç ilişkisini bilebilecek durumda olduğu gözetilerek, mirasbırakan tarafından temlik edilen paylar, ilgili davacının miras payı yönünden davanın kabulüne, aksi takdirde davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi