Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2899
Karar No: 2018/13422
Karar Tarihi: 11.10.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2899 Esas 2018/13422 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/2899 E.  ,  2018/13422 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, davalı gelini ... ile aynı çatı altında yaşayan mirasbırakanları ..."in mallarını satmasını gerektirir bir ihtiyaç içinde bulunmadığı halde maliki olduğu 497 ve 499 parsel sayılı taşınmazlarını davalının baskısı sonucu mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla davalı ...’nin yengesi olan dava dışı...’a temlik ettiğini, taşınmazların 03.07.2006 tarihinde de davalı ...’ye devredildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler; davacılar vekili 14.01.2015 tarihli duruşmada taşınmazların mirasbırakanın mirasçıları adına tescili isteğinde bulunmuş; keşif sırasında 317 ve 468 parsel sayılı taşınmazların da dava konusu edildiği halde sehven dava dilekçesinin talep kısmında yazılmadığını beyan etmiş; yargılama sırasında 468, 497 ve 499 parsel sayılı taşınmazlar kayıt maliki ...’u davaya dahil etmiştir.
    Davalı ... aşamalardaki beyanında, mirasbırakan kayınpederinin fıstıklığı dava dışı ..."ya sattığını, iki yıl sonra bu kişiden taşınmazları satın aldığını beyan etmiştir.
    Dahili davalı ..., herhangi bir savunma getirmemiştir.
    Mahkemece; iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1934 doğumlu mirasbırakan ...’nın 07.02.2011 tarihinde ölümü üzerine davacı eşi ..., davacı çocukları ..., ... ile dava dışı çocukları ..., ... ve ...’nin mirasçı kaldıkları, mirasbırakanın 317 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını, 497,499, 468 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/3’er payını bizzat 07.09.2004 tarihinde satış yolu ile dava dışı ...’a, onun da taşınmazlardaki paylarını 03.07.2006 tarihinde satış yolu ile mirasbırakanın gelini olan davalı ...’ya temlik ettiği, davalı ...’nin de 468, 497, 499 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını dava dışı Özcan Koçak’a 07.03.2014 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, 468, 497, 499 parsel sayılı taşınmazlarda 1/3’er payın 07.08.2014 tarihinde satış suretiyle dahili davalı ... adına tescil edildiği, mahkemece, anılan dört parça taşınmaz bakımından davanın kabulüne karar verildiği ve kararın sadece 317 parsel sayılı taşınmazın maliki olan ve aleyhine hüküm kurulan davalı ... tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 26. maddesinde taleple bağlılık ilkesi düzenlenmiş olup buna göre, “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır”.
    Yine aynı yasanın 119. maddesinde dava dilekçesinin içeriğinin ne şekilde olması gerektiği düzenlenmiş olup 119/ğ bendinde açık bir şekilde talep sonucunun dava dilekçesinde yer alması gerektiği ve aynı yasanın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği” belirtilmekle talep konusu hakkında hüküm kurulması gereğine işaret edilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, HMK 141. maddesinde tarafların dilekçeler aşamasında serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebileceği ya da değiştirebileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olay yukarda değinilen olgu ve düzenlemeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, davacılar tarafından 497 ve 499 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak dava açıldığı, mahkemece, dava konusu edilmeyen 317 ve 468 parsel sayılı taşınmazların da kabul kapsamına alınarak iptal ve mirasbırakan adına tescile karar verildiği anlaşılmakla, 317 ve 468 parsel sayılı taşınmazlar hakkında usulünce açılmış bir dava bulunmadığından bu ikisi yönünden hüküm kurulması doğru değildir.
    Öte yandan, davacıların dava dilekçesinde miras payları oranında adlarına tescil talebinde bulundukları, 14.01.2015 tarihli duruşmada ise mirasçılar adına tescil istedikleri, ön inceleme aşamasından sonra talebin genişletilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki dava dışı mirasçılar ..., ... ve ...’nin de bulunduğu ve ölü kişi adına tescil kararı verilemeyeceği hususları gözetilmeden, mirasbırakan adına tescil kararı verilmesi de doğru değildir.
    Hal böyle olunca, hükmü temyiz eden ve şu anda 317 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olan davalı ... hakkında 317 parsel sayılı taşınmaz yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
    Davalı ...’nın değinilen yönlerden yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi