11. Hukuk Dairesi 2016/15058 E. , 2018/4859 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/11/2015 tarih ve 2013/314-2015/912 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 07.06.2010 tarihli dağıtım sözleşmesi yapıldığını, davalının fatura ve cari hesap borcu olan 133.858,09 TL"yi ödemediğini, ... 20.Noterliğinin 22.11.2012 tarih, 21859 Y.sayılı ihtarnamesinin keşide edilmesinin ardından davalı şirketin 105.019,35 TL bakımından borcu kabul edip ödediğini ve fakat 28.838,74 TL"lik kısma itiraz ettiğini, bu bedel bakımından ... 24. İcra Müdürlüğünün 2013/4523 E.sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek haksız itirazın iptaline, takibin devamına, müvekkili şirket lehine ve kötü niyetli davalı borçlu aleyhine %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı firma ile "Toplu Gönderi Dağıtım Hizmet Sözleşmesi" imzalandığını, bu sözleşme uyarınca, 22.11.2012 tarihine kadar davacının verdiği hizmetin bedelini davacı tarafa ödediklerini, ancak davacı tarafın hak etmediği halde 28.838,72 TL asıl alacak 435,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.274,51 TL üzerinden haklarında haksız takip yürütmesi üzerine takibe itiraz ettiklerini, bu nedenle açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini savunmuş haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle karşı taraf aleyhine alacağın % 20"sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca taraflar arasında 07.06.2010 tarihli dağıtım sözleşmesinin imzalandığı, davalının cari hesap borcu olduğu iddia edilen 133.858,09 TL"nin 105.019,35 TL"sini ödediği, bakiye 28.838,74 TL"yi ödemediği, ödenmeyen bu kısmın sözleşmenin 4.2.maddesinde düzenlenen vade farkı alacağına ilişkin olduğu hususlarının ihtilafsız bulunduğu ancak taraflar arasında dağıtım hizmet bedelinin davacıya daire verilmek suretiyle (Barter yoluyla) ödeneceğine dair sözlü bir anlaşmanın da yapıldığı, bu anlaşmanın davacının sözleşmenin 4.2. maddesinde öngörülen vade farkı alacağını talep etme hakkını ortadan kaldırdığı, davacının takip konusu alacağı isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine davalı hakkında kötü niyetli olarak icra takibi yürütüldüğünden koşulları oluşan asıl alacağın % 20"si olan 5.767,74 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, taraflar arasında yazılı olarak akdedilen “toplu gönderi dağıtım hizmet sözleşmesinde” davalı şirket borcunun nakit olarak ödenmesinin sözlü olarak değiştirilerek, davalının üzerine düşen edimi daire vermek suretiyle yerine getireceğinin kararlaştırıldığı kabul edilmiş ve sonucuna göre hüküm kurulmuştur. Ancak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 704 vd maddeleri uyarınca taşınmaz mülkiyetinin tasarrufuna ilişkin sözleşmelerde geçerlilik şekli öngörülmüş olup buna göre sözleşmenin resmi yazılı şekilde olması aranmaktadır. Bu durumda, somut olayda taraflar arasında imzalanan toplu gönderi dağıtım hizmet sözleşmesi hükümlerinin değiştirilmediği kabul edilerek işbu sözleşme maddeleri uyarınca karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.