11. Hukuk Dairesi 2016/13399 E. , 2018/4864 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/04/2016 tarih ve 2013/500-2016/301 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... ile birlikte diğer davalı şirketin ortağı olduklarını, aralarındaki güven ilişkisinin zedelendiğini, şirket ortaklığının devamının mümkün olmadığını ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, bunun mümkün olmaması halinde müvekkilinin şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının şirket ortağı olarak usulsüz işlemleri olduğunu, şirketin feshinin mümkün olmadığını savunarak bu talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ortaklıktan çıkma talebinin mahkemenin taktirinde olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davalı şirket defterleri üzerinde yapılan inceleme sonrasında bilirkişi heyetine bir makine mühendisi ve bir de endüstri mühendisinin eklenmesine karar verildiği, ancak davacı vekilinin bu iki bilirkişi için takdir olunan ücreti yatırmayacağı ve bilirkişi heyeti kök raporuna göre dosyanın karara çıkartılması talebinde bulunduğu dosyanın mevcut durumuna göre davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı şirketin feshi ve şirketten çıkma talepleri için Türk Ticaret Kanunu uyarınca aranan "haklı sebep" şartının da ispatlanamamış olmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27/06/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, limited şirketin feshi olmadığı takdirde davacı ortağın şirketten çıkması ve ortaklık payının tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK 636/3 maddesinde "her ortağın haklı sebeplerin varlığında şirketin feshini isteyebileceği, mahkemece istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceği"
Yasanın 641/1 maddesinde de "ortağın şirketten ayrılması durumunda esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haiz " olduğu düzenlenmiştir.
Uyuşmazlıkta, mahkemece delillerin toplanmasından sonra düzenlenen 04.05.2015 günlü kök rapor ile ek raporda "ortaklar arasında güven ilişkisinin onarılmaz bir şekilde sarsıldığı, ortaklık ilişkisinin çekilmez hale geldiği, davalı şirketin halen kâr elde eden, ticari faaliyetlerini sürdüren bir şirket olması nedeniyle feshine karar verilmesinin tüm katılanların menfaatine aykırı olacağı, davacı ortağın şirketten çıkarılmasına karar verilmesinin TTK 636/3 maddesi hükmüne göre yerinde olacağı" mütalaa edilmiştir.
Mahkemece, davacı ortağın ayrılma akçesinin hesaplanabilmesi için ek bilirkişi ücreti istenmiş davacı tarafca ek bilirkişi ücretinin karşılanmayacağının bildirilmesi üzerine hem Fesih- Çıkma davası hem de Ayrılma akçesinin tahsili istemi red edilmiştir.
Oysa, TTK 641/1 maddesinde de ifade edildiği üzere ortağın ayrılma akçesi ayrılma tarihinde muaccel olmaktadır. Bu tarih mahkeme kararı ile meydana gelmişse hükmün kesinleştiği tarihtir.
Eldeki davada hem Fesih veya çıkma hem de ayrılma akçesi talep edilmiş olmakla HMK 110 maddesinde düzenlenen davaların yığılması sözkonusudur.
Mahkemece her iki talebin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve karar verilmesi gerekmektedir.
Dosya içeriğine göre, davacının şirketten çıkma talebi yönünden tüm deliller toplanmış olup, ortaklar arasında güven ilişkisinin tamir edilemez bir şekilde sarsıldığı anlaşılmakla mahkemce davacının çıkma talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken bu talebinde reddi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının "şirket ortaklığından çıkma" istemine ilişkin dava kabul edilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken davacının temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.