1. Hukuk Dairesi 2018/3511 E. , 2018/13450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ..."ın 3851 parsel sayılı taşınmazını davalılar ... ve ..."a 10.02.1993 tarihinde, 4291 parsel sayılı taşınmazını ise torunu ..."a, 02.02.1990 tarihinde muvazaalı olarak satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile ile yeniden mirasbırakan ... adına tescilini istemiştir.
Davalı ..., davacı kardeşinin açmış olduğu davayı kabul ettiğini, kendisinin hakkı olduğu kadar kardeşinin de hakkı olduğunu, haksızlığı ..."ın yaptığını belirtmiştir.
Davalı ..., aynı konuda daha önce açılan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 1994/43 Esas ve 1994/292 Karar sayılı davanın reddedildiğini belirterek kesin hüküm itirazında bulunmuş, satışların gerçek olduğunu ifade ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temlik işlemlerinin davacıyı mirastan mahrum etmek için muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."ın 17.03.1993 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak davalı ile davacı çocuklarının kaldığı, ... ile oğlu davalı ..."in 3851 parsel sayılı taşınmazı 3. Kişi ..."dan 09.03.1981 tarihinde 1/2 şer paylı olarak satış yolu ile edindikleri, 10.02.1993 tarihinde mirasbırakanın kendi payını oğlu davalı ..."e satış yolu ile temlik ettiği, diğer 1/2 payın ... üzerinde kaldığı, 4291 parsel sayılı taşınmazın ise yine mirasbırakan tarafından torunu davalı ..."e 02.02.1990 tarihinde satış yolu ile temlik edildiği, bu işlem sırasında Muhammet"in 20 yaşında olduğu anlaşılmıştır.
İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine ve tüm dosya kapsamına göre mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile taşınmazların devrini amaçladığı tespit edilerek davanın kabulü ile tapu iptali ve tescil kararı verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nun 26/1. maddesi; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmünü içermektedir. Aynı Kanunun 297/2. maddesinde ise; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." amir hükmüne yer verilmiştir.
Ne var ki; mahkemece kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır.
Şöyle ki; mahkemece davalı ..."in 3851 parsel sayılı taşınmazı 3. Kişi ..."dan 09.03.1981 tarihinde 1/2 pay olarak satış yolu ile edindiği, bu edinmenin mirasbırakan tarafından gerçekleştirilen temlikler ile ilgisinin bulunmadığı göz ardı edilerek taşınmazın tamamının tapu kaydı iptal edilerek mirasçılar adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, diğer mirasçı ..."ın 2000 yılında öldüğü dikkate alınmadan pay dağılımının 1/4 üzerinden yapılması da isabetli değildir.
Davalıların bu yöne değinen ve yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.