10. Hukuk Dairesi 2017/1630 E. , 2019/4772 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 20 Mayıs 1990 tarihleri ile 16 Nisan 2007 tarihleri arasında davalı ... Beceri ve İstihdam Merkezi ... ilçesinde Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bünyesinde kurulan ... Beceri ve İstihdam Merkezi ( ... ) tekstil atölyesinde işçi sıfatı ile çalışmış olduğunu beyanla bildirilmeyen günlerin tespitini talep etmiştir. Mahkemece Davacının 01/03/1996-16/04/2007 tarihleri arasında davalı vakıfta hizmet akdine bağlı olarak çalışmış olduğunun tespitine karar verilmiştir.
1-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu ilkeler doğrultusunda eldeki dava incelendiğinde, dava dilekçesinde, ... Beceri ve İstihdam Merkezi (...) Müdürlüğü Tekstil Atölyesi davalı işveren olarak gösterilmiş ise de; dosya kapsamından, davalı işverenin tüzel kişiliğinin bulunup bulunmadığı konusunda tereddüt bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen dönem yönünden davacının yanında çalıştığını iddia ettiği işverenin tespiti açısından, davalı olarak gösterilen ...’in tüzel kişiliğinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, eğer tüzel kişiliği bulunmuyorsa bağlı olduğu tüzel kişiliğin neresi olduğu usulünce tespit edilip tüzel kişiliği olan işverene husumet yöneltilmeli ve bu işverenin davalı olarak davada yer alması sağlanmalıdır.
2-Öte yandan 6100 sayılı HMK 119/1-e maddesi gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194 maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK 31. maddesi gereğince, hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, HMK 31 maddesi ve 119/1-e maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Bu nedenle mahkemece öncelikle davacıya tam olarak talebi açıklattırılmalı, hangi adresteki işyerinde çalıştığı işverene ait birden fazla işyeri bulunup bulunmadığı, işe başlama ve işi bırakma tarihleri net olarak tespit edilmeli, hangi işlerde çalıştığı, görev tanımının ne olduğu, çalışma arkadaşlarının kimler olduğu, kimin emir ve talimatı altında çalıştığı,ücretini nasıl aldığı, çalışma şeklinin nasıl olduğu, eksik bildirilen günlerde çalışıp çalışmadığı, ibranameyi kabul edip etmediği hususlarında beyanı alınarak ve eksik hususlar davacıya açıklattırılarak dava konusu somutlaştırılmalı, davalı işyerinden eksik günlerin dayanağı olup olmadığı sorularak davacının uyarılmasıyla ilgili bilgi istenmeli, çalışmanın tam zamanlı mı kısmi zamanlı mı olduğu resen seçilecek tanıklar ile de belirlenmelidir
3-Dava dosyasında mevcut, davacının raporlu olduğu günlere ilişkin sağlık raporlarının değerlendirme dışı bırakılarak tespiti yapılan sürelerden dışlanmaması hatalıdır.
Bu şekilde çalışmanın varlığı ve kapsamı net bir şekilde belirlenmeli, toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.