4. Ceza Dairesi 2020/2654 E. , 2020/14067 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2016 tarihli ve 2015/483 esas, 2016/150 sayılı kararının Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01/03/2018 tarihli ve 2017/7085 esas, 2018/4097 karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli ve 2018/322 esas, 2019/938 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair mercii Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/11/2019 tarihli ve 2019/974 değişik iş sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 05/05/2020 gün ve 94660652-105-25-20559-2019-Kyb sayılı istemleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 23/05/2020 gün ve 2020/48009 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesi ile Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/11/2019 tarihli kararıyla, sanık hakkında önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik kararlar verildiği, bu bakımdan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği, ayrıca "Mahkemece Yargıtay Bozma Kararı öncesi verilen karardan daha hafif ceza tayinine gidilmesinin dosya kapsamına yansıyan gerekçesinin bulunmadığı" gerekçeleriyle katılan vekilinin itirazının kabulü ile Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli ve 2018/322 esas, 2019/938 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
1-Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/11/2018 tarihli ve 2018/4555 esas, 2018/19259 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 72. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesine eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki düzenlemenin, suç tarihinin ve önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihinin anılan kanuni değişiklik tarihinden sonra olması halinde uygulanabileceği nazara alındığında;
Sanığın adli sicil kaydında bulunan mahkumiyetlerden Erzurum (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/02/2012 tarihli ve 2011/108 esas, 2012/140 sayılı kararına konu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 02/03/2012 tarihinde kesinleştiği, Erzurum (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/09/2013 tarihli ve 2013/116 esas, 2013/724 sayılı kararına konu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın ise 24/09/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla; her ne kadar anılan kanuni değişiklikten sonra 17/01/2015 tarihinde dava konusu suç işlenmiş ise de; sanık hakkında önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar yasal değişiklikten önce kesinleştiğinden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun 5271 sayılı Kanun"un 231/6. maddesinde belirtilen koşullar değerlendirilmek suretiyle tartışılması gerektiği gözetilmeden, merciince itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı, merciince "Mahkemece Yargıtay Bozma Kararı öncesi verilen karardan daha hafif ceza tayinine gidilmesinin dosya kapsamına yansıyan gerekçesinin bulunmadığı" gerekçesiyle kaldırıldığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/06/2019 tarihli ve 2016/7-1413 esas, 2019/489 karar sayılı ilâmında ise "itiraz mercisinin CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının bulunup bulunmadığına dair yapılacak şekli denetim dışında esas bakımından da (suçun sübutu, nitelendirilmesi vb. konularda) değerlendirme yapması" gerektiği belirtilerek itiraz merciinin incelemesini hangi konularla sınırlı olarak yapacağının belirtildiği, bu itibarla itiraz merciinin esas bakımından yapacağı incelemenin; sanığın suçtan beraat etmesi gerekirken mahkûmiyetine karar verilmesi veya sanığın aslında hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasını gerektiren alt ve üst sınırda bir suç ile cezalandırılması gerekirken suçun nitelendirilmesi yanlış yapılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması sınırları içinde bulunan bir suçla cezalandırılması gibi hallerle sınırlı olduğu,
Somut olayda ise bozma öncesi sanığa tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümlesi gereğince alt sınırdan uzaklaşılarak 7 ay hapis cezası verildiği halde bozma sonrası Mahkemesince aynı suçtan, aynı ceza maddeleri uygulanarak alt sınırdan 6 ay hapis cezası tayin edilmesi kaldırılma gerekçesi yapılmış ise de, bu hususun suçun sübutuna veya nitelendirilmesine dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmamasına ilişkin bir husus olmayıp Mahkemenin takdirine dair bir husus olduğu cihetle itiraz merciinin inceleme alanı dışında bulunduğu gibi hükmün açıklanması hâlinde de kanun yollarına tabi olacağı ve bu yolla denetlenebileceği gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmiştir.
Hukuksal Değerlendirme:
Bir nolu isteme yönelik incelemede;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" şeklindeki düzenleme, incelemeye konu suç tarihinin 28/06/2014 ve sonrası olması ile adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde uygulanabilecektir.
İnceleme konusu somut olayda, sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, 14/02/2012 ve 11/09/2013 tarihinde kesinleştikleri, incelemeye konu suç tarihinin ise 17/01/2015 olması ve adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kesinleşmesinden sonra denetim süresi içinde inceleme konusu kasıtlı suçun işlendiğinin anlaşılması karşısında; yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinden istem konusu Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/11/2019 tarihli ve 2019/974 değişik iş sayılı kararında bu hususta herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
İki nolu isteme yönelik incelemede;
CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabilecektir. CMK’nın itirazla ilgili maddelerinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik itirazın yalnızca şekil yönünden inceleneceği, esasın inceleme dışı bırakılacağına dair açık bir düzenleme olmadığı gibi, ayrıca yasa yoluna başvurma hakkının içerisinde esastan inceleme yapılmasını isteme hakkının olduğunun da kabul edilmesi gerekir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının talebe bağlı oluşu (CMK"nın 231/6-c maddesi) Yasa yolu incelemesinde esastan inceleme isteminde bulunulamayacağı anlamına gelmez. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 22/01/2013 tarih ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararında itirazın hem maddi hem hukuki yönden ele alınması ve her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğine karar vermiştir. Yine, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/06/2019 tarihli ve 2016/7-1413 esas, 2019/489 karar sayılı ilâmında da, "itiraz mercisince, sanıkların eyleminin suç olup olmadığı, suç nitelendirmesinin doğru yapılıp yapılmadığı, mevcut delillerin mahkûmiyete yeterli nitelikte bulunup bulunmadığı, eksik inceleme sonucu karar verilip verilmediği, hükmedilen hapis ve/veya adli para cezası yanında, uygulanmasına karar verilen güvenlik tedbirleri, vekâlet ücreti vb. hususlarda Yerel Mahkeme kararının isabetli olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, bozma öncesi sanığa tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümlesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak 7 ay hapis cezası verildiği, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde, alt sınırdan 6 ay hapis cezası tayin edilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, karara yapılan itirazın, hem maddi hem hukuki yönden ele alınması, kararda hukuka aykırılık saptanması halinde gerekçesi de gösterilmek suretiyle itiraz kabul edilerek yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi, bu suretle de kararın her açıdan hukuka uygunluğunun denetlenmesinin gerektiği anlaşılmış, ancak, bozma ilamı ile önceki hüküm ortadan kalktığından, bozma sonrası yeniden yapılan yargılama neticesinde, yerel mahkemece temel ceza belirlenirken takdir hakkı kapsamında alt sınırdan ceza tayin edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/11/2019 tarihli ve 2019/974 değişik iş sayılı kararında, belirtilen hususta da inceleme yapılarak kararın bu yönden kaldırılması isabetli görülmemiştir.
İncelenen dosyada;
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki bir nolu düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-Tebliğnamedeki iki nolu isteme ilişkin olarak, sanık ... hakkında, Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/11/2019 tarihli ve 2019/974 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3-Bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4. maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 27/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.