
Esas No: 2011/18886
Karar No: 2012/4407
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/18886 Esas 2012/4407 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kırklareli İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/01/2011
NUMARASI : 2010/222-2011/5
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11, Avukatlık Kanunu"nun 41 ve HUMK.nun 62, 68. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Alacaklı vekili tarafından başlatılan ilamsız takibe karşı, borçlu vekili aracılığı ile yapmış ve daha sonraki aşamalarda da vekili aracılığı ile taleplerde bulunmuştur. Alacaklı vekili de borçlu tarafın icra dairesine yaptığı itirazın kaldırılmasını talep etmiş ancak duruşma günü davetiyesi vekile değil borçlu şirketin takip dosyasında adına çıkarılan ödeme emrindeki adrese gönderilmiş şirket taşındığından dolayı iadesi üzerine, Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durum borçlunun savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatası olup, yapılan tebligat usulsüz ve dolayısiyle geçersizdir.
Diğer yandan, Tebligat Kanununun 35/1. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, önceden kanunun gösterdiği usullere göre aynı adreste tebligat yapılmış olması gerekir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun l2. maddesine göre tüzel kişilere tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun l3.maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde ancak o zaman, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılır. Tebligat Tüzüğü"nün 18. maddesinde selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebligat belgesinde gösterilip bunun açıklanması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, ödeme emri tebligatının şikayetçi şirkete "işyeri daimi çalışanı İ... G... imzasına tebliğ edildi" şerhi ile yapılmış olup, bu tebliğ işlemi yukarıda yer alan açıklamalara uygun olmadığından usulsüzdür. Dolayısıyle borçlu şirkete çıkarılan duruşma günü tebligatının Tebligat Kanununun 35/l. maddesine göre yapılan tebliği de geçersizdir.
O halde, mahkemece, yukarıda anılan maddelere uygun şekilde borçlu şirkete usulsüz olarak duruşma günü tebligatı yapılarak savunma hakkını kısıtlar şekilde yargılamaya devam edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.