Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile icra takibinde borçlunun üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacaklarının haczini teminen haciz ihbarnameleri gönderilmiş, cevabi yazılar dosyaya alınmıştır.
Borçlu vekili tarafından haklarında verilen iflasın ertelenmesi kararı gereğince takibin tedbiren durdurulması ve aynı mahkemenin 01.07.2008 tarihinde verilen ara kararı uyarınca 89/1 yolu ile konulan hacizlerden dolayı blokenin kaldırılması talebinde bulunulmuş, icra müdürlüğünce "Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.04.2008 ve 01.07.2008 tarih 2008/168 E. sayılı iflasın ertelenmesi istemli tedbir kararı uyarınca borçlu şirket hakkındaki icra takibinin durdurulmasına, aynı mahkemenin 01.07.2008 tarihli kararı gereği 89/1 ile konulan hacizlerden dolayı blokenin kaldırılmasına ve ilgili yerlere talimat yazılmasına" karar verilmiş ve anılan karar gereği de haciz ihbarı gönderilen ve bu ihbara karşı borçluya ait bir kısım alacağın kendi uhtesinde bulunduğunu bildiren - üçüncü kişiye "haciz baki kalmak kaydıyla dosyadan konulan blokenin kaldırılması ve paranın serbest bırakılmasına" dair müzekkere gönderilmiştir.
İcra müdürlüğünün 24.07.2008 tarihli yukarıda özetlenen işlemi alacaklı vekili tarafından şikayet konusu yapılmıştır. Anılan başvuruda bahsedilen tedbir kararının 26.06.2008 tarihinde kaldırıldığı, 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği tarih itibariyle tedbir kararının yürürlükte bulunmadığı, anılan tedbir kararının daha önceki hacizleri fek yetkisi vermeyeceği, iflasın ertelenmesi kararının da Yargıtayca bozulduğu icra müdürlüğünün blokeyi kaldırma yetkisi bulunmadığından bahisle anılan işlemin iptaline yöneliktir. Mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İİK"nun 16. maddesinde "şikayet ve şartları" düzenlenmiştir. "Konunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir."
Alacaklının mahkemeye başvurusu, İİK"nun 179/b maddesinin uygulanmasından kaynaklanmakta olup şikayet kamu düzeniyle ilgilidir. Yasanın emredici hükmünden kaynaklandığından şikayet süreye tabi değildir. Mahkemece alacaklı işleminin incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.