Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı S.. C.. . Şti. tarafından takip borçluları ... Şti. ile A.. A.. aleyhine bonoya dayalı kambiyo takibi başlatılmıştır. Borçlu A... yönünden takip kesinleşmiş, yapılan hacizler neticesinde anılan borçlu yönünden menkul ve gayrimenkul ihaleleri yapılmıştır.
Takibin kesinleşmesinden sonra takip borçluları ve alacaklı tarafından karşılıklı davalar açılmıştır. Açılan bu davalarda borçlular, sözleşme kapsamında alacaklıya verilen teminat senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin, karşı davada da alacaklı tarafından ayıplı ifa nedeniyle ödenen paranın, masrafın, nakliye ve cezai senetlerin tahsili ile birlikte sözleşmenin feshi talep edilmiş, Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.10.2009 tarih ve 2008/203 - 2009/676 sayılı kararı ile; asıl davada;
a-Davacı (borçlu) şirketin açtığı davanın aktif husumet yokluğundan reddine,
b-Diğer davacı (borçlu) Adnan"ın açtığı davanın kabulüne, bu davacı tarafından davalı (alacaklıya) verilen 22.11.2006 tanzim ve 25.4.2007 vadeli 100.000 TL bedelli (takip konusu) senedin aşağıda belirtilen hüküm gereği davalı (alacaklı) tarafından bu davacı (borçluya) iadesine....
Karşı dava yönünden "davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında yapılan 22.12.2006 tarihli sözleşmenin geçmişe etkili olarak feshine, davacı şirkete ödenen 220.000 TL"nin ve fırın için yapılan masraflar tutarı 164.484,15 TL"nin ve fırın için yapılan nakliye tutarı 7500 TL toplam 393.046,15 TL"nin karşı dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacı şirketten tahsiliyle davalı karşı davacı (alacaklıya) ödenmesine, davalı-karşı davacı (alacaklıya da) bulunan sözleşme konusu fırının davacıya iadesine, asıl ve karşı davacıya yüklenen edimlerin BK.nun 81.maddesi gereğince aynı anda ifasına" karar verilmiş ve anılan karar 15.10.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
Borçlu A... vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce kesinleşen menfi tesbit kararı gereğince; İİK.nun 72.maddesine göre takibin borçlu (.......) yönünden iptaline, dosyadaki senet aslının iadesine, dosyada satışı yapılan menkul ve gayrimenkullerin satış tarihindeki ihale bedelinin ve dosyaya maaş yoluyla yatırılan paraların yasal faiziyle tahsili için (menfi tespit kararı nedeniyle borçlu konumundaki kişi için) menkul mallarının haciz ve muhafazası için talimat icra müdürlüğüne yazılmasına, İİK.nun 89/1.maddesine göre talepte belirtilen yerlere haciz ihbarı tebliğine, takip iptal edildiğinden hacizli ve muhafaza altına alınan ..... plaka sayılı aracın üzerindeki haczin fekki ile borçluya iadesi için Gebze İcra Müdürlüğüne talimat yazılmasına, satışı yapılan taşınmazın maliyeti ile ilgili tasarruf müdürlükleri yetkisini açtığından bununla ilgili talebin reddine karar verilmiş" ve icra müdürlüğünün sözkonusu işlemi alacaklı vekili tarafından şikayete konu edilmiştir.İİK.nun 72/5.maddesine göre; "Dava, borçlu lehine hükme bağlanmışsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir.
HGK.nun 8.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas - 1997/776 Karar sayılı ilamına göre ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup, icra mahkemesinde aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesi ilamın hüküm fıkrasını yorumlayamaz. İnfazın ilamın hüküm fıkrasına uygun yapılıp yapılmadığını denetlemek zorundadır.
Somut olayda bononun borçlu Adan Altun"a teslim, alacaklı şirketin fırını borçlu şirkete iade koşuluna bağlanmış olduğundan ve bu koşulda yerine getirilmemiş olduğu anlaşıldığından bononun borçlu gerçek kişiye iadesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, İİK.nun 72/V C.2.deki "İcranın eski hale iadesi" yalnızca icra takibinin ve menfi tespit davasının tarafları içindir. 3.kişiler hakkında uygulanmaz. Yani menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanmış olmasının 3.kişilerin hukuki durumuna etkisi yoktur. Bu nedenle menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanmış olmasının borçlunun hacizli malları hakkında daha önce yapılmış olan satışlara bir etkisi yoktur. Bu mallar, icranın eski hale iadesi yolu ile alıcılardan geri alınamaz." (Prof. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku el kitabı s:331 ve devamı)
Açıklanan nedenlerle mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile belirtilen noktalarda ilama uygun inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik ve yanılgılı değerlendirme ile şikayetin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.