Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10297
Karar No: 2017/7342
Karar Tarihi: 05.10.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/10297 Esas 2017/7342 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/10297 E.  ,  2017/7342 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    Davacı, emekliliğin iptaline ilişkin Kurum kararının iptaline, hizmet süresinin geçerli sayılarak emekli aylıkların kesildiği tarihten itibaren bağlanmasına, biriken aylıkların faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, davacının oda kaydının geçersizliği nedeniyle müfettiş raporuna dayanılarak emekliliğinin iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile hizmet süresinin geçerli sayılarak yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının sigorta süresinin tespitine (hizmet süresinin geçerli sayılması) ilişkin talebinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının diğer taleplerinin kısmen kabulü ile 20/10/2014 tarihini takip eden ay başından itibaren 5419 prim ödeme gün sayısı üzerinden davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, diğer fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiştir.
    11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 58. maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde ile “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır.” hükmü getirilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının oda kaydına istinaden 27/12/1985 tarihinde Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 01/02/2001 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı, 16/03/2005 tarihli müfettiş raporu ile sigortalılığına esas oda kaydının geçersiz olduğunun belirlendiği, bu rapora göre davacının sigortalılığının iptal edildiği ve yaşlılık aylığının 01/06/2005 tarihi itibariyle kesildiği, mahkemece 5510 sayılı Yasa’nın geçici 54. maddesi uyarınca davalı Kuruma müracaatı için davacıya süre verildiği, davacının 20/10/2014 tarihinde davalı Kuruma müracaat ettiği, davalı Kurumun davacının geçici 54. maddeden yararlanabileceğini belirttiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. maddenin davacı lehine düzenlemeler getirdiği, söz konusu yasal düzenleme gereğince davacının iptal edilen sigortalılık süresinin başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılması ve buna göre yaşlılık aylığının da kesildiği tarihten itibaren bağlanması gerektiği, davacının sigortalılığının tespiti konusundaki talebi bakımından davalı Kurumun herhangi bir işleminin bulunmadığı ve bu haliyle davacının talebinin konusuz kalmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 05/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi